Ortak değerlerimizin en başında bayramlar gelmektedir.
Özel günlerin içinde farklı bir değeri vardır gözümüzde.
Dini iki bayramdan bir tanesi de Kurban Bayramıdır. Hakka olan teslimiyetin simgesi olmuştur. Dualar ve tedbir sesleri ile karşılanan sabah; kendi bereketi ile gelen gün yüzleri güldürmektedir.
İnsan ilişkilerinin, kaynaşmanın, kalbimizin tebessüm ettiği günlerden biridir.
Bir bayrama daha ulaşmanın mutluluğunu, iç huzuru ile telaşlı koşturmalarımız devam ediyor her birimizin evinde.
Çocukluk yıllarımda hatırlıyorum.
Bir gün rahmetli babam koyun alarak eve gelmişti. Günler öncesinden evimizde başlayan telaş olanca hızında devam ederken koyunun tüylerine kına yakılmıştı.
Sebebini sorduğumuz zaman Hz. İbrahim’in oğlu İsmail’in Allah’a olan teslimiyetini ve bunun karşılığında kurban edilen koyunun hikâyesini babam bize anlatmıştı.

‘İşte o günden beri, gelin olacak kızlara, askere gidecek erkeklere ve kurban edilecek kurbanlıklara kına yakınır’ demişti. Eski örf ve adetlere göre yakılan kına yıkandıktan sonra koyun, gelin telli ile süslenmişti.
Annem her bayram olduğu gibi evde her yeri temizliyor ‘ bayramlarda evde kirli bir mendil dahi bırakılmaz, her yer temiz olmalı’ diyordu.
İkram edilmek üzere yapılan tatlı, börek ve yemek kokusu mahallede iştah açarken, misafirler için özenle hazırlandığını hepimiz biliyorduk.

Bayramlar; insanlar için birer vesile olmuştur. Uzaklarda olan dost ve akraba ziyaretleri ile yakınlaşma, yaşlı ve hastalara yapılan ziyaretler ile hatırlama günleridir.
Sabahın erken saatlerinde başlayan dua sesleri güne düşerken, bütün bereket ve rahmetini de üzerimize yağdırır. Sevgi ve sevinç içinde karşılanan misafirler evimize gelirken getirdikleri bereketle evimiz şenlenir.
Zenginin, fakir ile paylaşması, bir lokmanın ikiye bölünmesi, komşuluk ve dayanışmanın en güzel örneklerinden bir tanesidir bayramlarımız.
Kurban kesmek, maddi gücü yerinde olan, hadislerce ve İslami kaynaklarca belirlenmiş, belirli “refah” düzeyine sahip olan kişilere farz edilmiştir.
Fakirlere yardım etmek, insanlık ve Müslümanlık görevlerini yerine getirmek niyetiyle kurban kesen kişi bunun sevabını kazanmaktadır.
Görüldüğü gibi Kurban Bayramı yüzyıllardır bir gelenek şeklinde sürdürülmektedir. Müslümanların toplumsal dayanışmalarından birisi olarak modern hayatta yerini almıştır.

Yaşadığımız dünya üzerinde birçok duygu; insanca olması gereken duygulardır. Yardımlaşma ve merhamet gibi insani duygular, her bireyde olması gereken değerlerdir.

Hepimiz bir dünya üzerinde yaşarken paylaştığımız coğrafyada asıl olan gerçek insandır.
Her birimiz insani duyguları paylaşırken, hiç kimse birbirini anlamaya çalışmamaktadır.
Bir bedende farklı uzuvlar gibiyiz. Sol ayak, sağ ayak diye adlandırdığımız uzuvlar, sağ göz ile sol göz olarak adlandırılan uzuvlarımız aslında bedenimizin birer parçalarıdır ve bir bütünü oluşturmaktadır.

Bizler dünya üzerinde yaşayan farklı din, dil, renkte olsak dahi sevinçlerimiz ve üzüntülerimiz bir bütündür.

Bu vesile ile bütün okurların Kurban Bayramını kutlar, Ülkemize barış, huzur, kardeşlik ve merhamet duygularının ön planda tutulduğu bir bayram olması dilerim.

Bütün okuyanlara hayırlı bayramlar dilerim.

Sevgi ile kalın.