AK Parti İl Teşkilatının 6. Olağan Genel Kurulu vesilesiyle Konya hareketli bir hafta sonu yaşadı. Halef-selef Başbakanlar Ahmet Davutoğlu ve Binali Yıldırım’ın birlikte oluşturdukları tablo, 2019 seçimleri öncesinde kurulan senaryolara adeta cevap oldu. Yan yana oturan ikili, Davutoğlu merkezli olarak konuşulan ‘Parti kuracak, muhalif partilerin ortak adayı olacak’ gibi söylemlerin iyi tartılması gerektiğini ortaya koydu.
Salona asılan  ‘Kalbinde tevhid, göğsünde iman, dilinde tekbirle kahraman yiğitler Afrin'de’, ‘Biz vatanımızın hudutlarını inanç ve iman ile çizeriz’, ‘Uzun ince yolları, uzun ve geniş yaptık gündüz gece’ ve ‘Herkes sevmek için zaman ister, bizimki Yıldırım aşkı’ gibi pankartlar oluşan havayı yansıtıyordu. ‘Biz seni çok sevdik Reis’ yazılı pankartta, Konyalıların siyasi sevdasının resmiydi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Genel Başkan Yardımcıları Ahmet Sorgun, Hayati Yazıcı ve Mustafa Ataş, Grup Başkanvekilleri Mustafa Elitaş ve İlknur İnceöz, Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam programa katılan isimler arasındaydı. Saadet Partisi İl Başkanvekili İsmail Aydilek’in de davete icabet etmesi ‘Kan kardeşliğinin gereğine yakışır bir davranış’ olarak değerlendirilebilir.

Yıldırım’ın “Alacağına şahin olan devlet vereceğine de ayı şekilde hassas olacak” diyerek, budan sonra KDV iadelerinin üç ay içerisinde, gecikme olduğu hallerde de faiziyle birlikte ödeneceğini anlatması ilgi çekiciydi.
Kabul edelim ki; merhum Turgut Özal’ın bıraktığı KDV mirası Anadolu’da halen eleştirilmekte ve hanesinde “geçersiz not” olarak durmaktadır.
Bugüne dek esnafa, iş dünyasına, ‘mahsuplaşma gerekçesiyle’ KDV iadesi yapmayan devlet, herkesin umudunu kestiği bir sırada ‘Gelin, alacaklarınızı faiziyle ödeyeceğim’ diyerek babacan yüzünü göstermiş oldu.
Halk arasında “Devlet alacağını unutmaz; ertelese de, geciktirse de bir gün gelir, alacağını ister ve alır”  inanışına karşılık ne yazık ki, “Devlet vermez” gibi vahim bir durum da vardı. Bunun ortadan kaldırılıyor olması ‘ceberrut devlet’ anlayışını da yıkacak, devlete olan sevgi, saygı, güveni daha da artıracaktır. 

Başbakan Yıldırım’ın müjde tadında mesajları da önemliydi.
2002'den bu yana Türkiye'de 190 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırımı gerçekleştiğini anlatan Yıldırım; ekonomide, ihracatta sağlanan canlılığın ve istihdamdaki artışın 2018'de de devam edeceği sözünü verdi.
Mevlana kentinde yaşanan gelişmelere de dikkat çeken Başbakan Konya’nın 15 yılda, 6 basamak yükseldiğine işaret ederek, kentin gelişmişlik düzeyi ve yenilikçilikte de 8. sırayı aldığını vurguladı.
Tarım şehri Konya’da tarımı gündeme getirmemek olmazdı. Başbakan da tarıma ‘stratejik sektör’ olarak yaklaştıklarını ve desteklerinin devam edeceği sözünü verdi. Davutoğlu dönemine atıfta bulunarak “Ahmet bey döneminde gübre ve yemde KDV'yi kaldırmıştık. Şimdi yeni bir desteği hayata geçirdik; tarımda kullanılan mazotun yarısı sizden yarısı bizden, uygulamasını başlattık. Paralar da, çiftçimizin hesabına yatırılmaya başlandı" dedi.
Son 15 yılda altyapıya ve bölünmüş yollara yapılan yatırımların faydasına da değinen Yıldırım, “Türkiye'nin bölünmüş yollarda başlattığı hamle, dünyaya örnek olmalıdır. 26 bin kilometre bölünmüş yol projesiyle, iller arasındaki mesafeyi bir buçuk saat kısalttık ve şehirler arasındaki ticaret yüzde 40 oranında arttı. Bununla beraber ulusal işsizlikteki azalma yüzde 1 oldu. Yol, su medeniyettir diye boşuna demedik" diyerek yatırım planlamasındaki başarıyı ve kazanımları dile getirdi.
16 yılda Konya’ya 44 milyar liralık yatırım yapıldığını da anlatan Başbakan, kentin 2002'de 130 milyon lira olan ihracatının 2017'de 1,5 milyar liraya yükseldiğini anlattı.
Şehirde 550 bin sigortalı çalışan ile 46 binden fazla iş yeri bulunduğunu altını çizen Yıldırım, 2003'e kadar 167 kilometre bölünmüş yolu olan Konya'nın şimdi 946 kilometre bölünmüş yola kavuştuğunu söyledi.
Şehre 7 bin 644 derslik, 19 yeni hastane, 10 yeni blok, bir ağız diş sağlığı merkezi, 52 birinci basamak sağlık tesisi kazandırdıklarını da ifade eden Yıldırım’ın müjdeleri de birbirinden değerliydi.
Bin yatak kapasitesinin üzerindeki şehir hastanesini tamamlama aşamasına getirdiklerini ve kendisinden önceki Başbakan Davutoğlu döneminde söz verilen metro ihalesini de yıl içerisinde yapacaklarını vurguladıktan sonra, “Karaman-Konya hızlı tren hattını bu sene açacağız. Karaman- Mersin' hızlı tren inşaatının da birinci bölüm yapımı sürüyor, ikinci bölüm olan Ulukışla-Mersin arasını da başlatacağız” dedi.
Bilhasa Konya-Karaman-Mersin Hızlı Tren projesi, Sanayii açısından son derece önem taşıyor. Konya’nın limana duyduğu ihtiyacı giderecek olan hat, inşaatı tamamlanmak üzere olan Yüksek Lojistik Merkezi ile bütünleştiğinde gerek şehir, gerekse ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayacak.
Kayseri-Nevşehir-Aksaray-Konya-Antalya demiryolu projesi etüt çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğu müjdesi de ekonomi adına son derece sevindiriciydi.
Yapımı, sürdürülen çevre yolu ise şehrin ‘hızlandırılması gereken’ ihtiyaçlarının başında geliyordu. Yıldırım, çevre yolu birinci bölümün tamamlandığını ve önümüzdeki aylarda açılacağını müjdeleyerek, “İkinci etabın da ihalesini yaptık, çalışmalar başladı. Üçüncü etap ve daha sonraki ile 124 kilometrelik büyük çevre yolunu tamamlamış olacağız. Konya’ya, Ankara çevre yolundan daha uzun bir çevre yolu yapıyoruz" diye konuştu.
Başbakan, konuşmasının bir bölümünde de Konya’nın belediyecilik hizmetlerinden övgüyle söz ederek, Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Akyürek’i ve İlçe Belediye Başkanlarımızı tebrik ediyorum, güzel hizmetlere imza attılar, Konya’yı ve ilçelerini modern kentler olarak inşa ettiler” dedi.
İl, ilçe yönetimleriyle kadın ve gençlik kollarına, mahalle başkanlarına, sandık yöneticilerine ve bütün teşkilat mensuplarına teşekkürü ihmal etmeyen Yıldırım, Türkiye’nin uluslararası itibarının yükseldiğine de işaret ederek, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan dünyanın dört bir yanını dolaşıyor ve gittiği her yerde saygıyla, sevgiyle karşılanıyor. Bu, Türkiye'nin itibarını gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Musa Arat Başkanlığındaki İl Yönetim Kurulu görevden alındıktan sonra görev, Konya İl Teşkilatının Kurucu Başkanı ve eski milletvekili Hasan Angı’ya verilmişti.
Angı, tek listeli Genel Kurul’da yenilenmiş kurullarıyla, İl Başkanlığına seçildi.
Yeni bir yönetim modeline geçilecek olması hasebiyle 2019 seçimleri ‘yüzyılın seçimi’ mesabesindedir. Bu nedenle, ülke genelinde bütün il ve ilçe teşkilatlarına büyük sorumluluklar düştüğünü belirtmekte yarar var.
Angı’nın tecrübeli bir siyasetçi olarak bu zorlu süreci ustalıkla yöneteceğini öngörmek yanlış olmaz. Hayırlı olsun.