Atalardan kalma bir söz vardır bilirsiniz. Teşbihte hata olmaz, bu nedenle affınıza sığınarak söylemek istiyorum; “Çok azan köpek cami duvarına işer.” Geçtiğimiz haftaya damgasını vuran, Rasim Ozan Kütahyalı olayı tam da bu sözün karşılığına denk geliyor. Futbolla olan ilişkisi, fanatik ve saldırgan bir Galatasaraylı olmaktan öteye geçmeyen siyasi destekli bir gazetecinin, bağıra çağıra, tükürüklerini saça saça yaptığı saçmalıklara son verildi ROK’un. Beyaz TV’de çıktığı ve neredeyse her programda birbirinden garip bağırtıları, programın moderatörü Ertem Şener, Sinan Engin, Abdülkerim Durmaz ve Ahmet Çakar’la girdiği ağız dalaşlarıyla spor ekranının şaklabanı gibiydi hazret. Ancak bu kez yaptığı ne yenilir, ne de yutulur gibiydi. Buradan, bu satırlardan tekrar etmekten bile ar edip, haya duyacağım bir cümle sarf ederek sonunu getirdi. Dost ve kardeş Boşnak halkının tümünü karşısına alan o terbiyesiz söylem ipini çekiverdi ‘torpilli muhterem’in.

Gerçekten anlamak mümkün değil adamı. Tam bir futbol uleması kesildi başımıza. Her programda ve de gerekli-gereksiz, önüne gelene salladın durdun. Ama bu kez gerçekten baltayı taşa vurdun. Beyaz TV’den şutlandın. Yazdığın Sabah Gazetesi de hassas davrandı ve o da işine son verdi. İki kurumu da yürekten kutluyorum ki, böylesine duyarlılık gerektiren bir konuda yapılması gerekeni yapıp, çatlak sesi susturdular.

Sevgili Ertem Şener buradan sana da iki cümle söylemek istiyorum. Bilirsin seni gerçekten çok severim. Ancak, kısa zamanda yaşadığın yükseliş seni sarhoş etmemeli. Sen nasıl olur da Rasim Ozan Kütahyalı’nın bir anlamda avukatlığını üstlenip, koruyucu melekliğini yapıyorsun. Doğrusunu söylemeliyim ki, sana çıkıp ta, “Rasim Ozan Kütahyalı’ya bir linç kampanyası yürütülüyor. Onun herkese yetecek kadar gücü var” demek hiç mi hiç yakışmadı.

O nasıl bir laf yahu… Sen nasıl da böylesine iç acıtan bir söylemin sahibinin arkasında durup koruma kalkanı oluşturuyorsun. Cidden anlamak hayli zor. Evet laf hazır yapılan gaflardan açılmışken, bir iki kelime de, ruh halini bu ülkede anlayan birinin olup olmadığını ciddi anlamda merak ettiğim Nur Yerlitaş’tan söz edelim. Kadına bakar mısınız; Ülkemin, hain ve bölücüler dışındaki tamamı, verdiğimiz şehitler için gözyaşı dökerken, Nur hanım (!) çıkmış, şarkıcı Serkan Kaya'nın eşi Ayşegül Kaya ile yaptığı sohbette, "Ne yapayım Allah Allah şehitler mehitler aman yeter" diyor. Behey gafil, seni insan yerine koyup, söylediklerini eleştirmenin bile, ‘abesle iştigal’ olduğunu biliyorum. Ancak, neylersin ki kendimi tutamadım. Şunu bil ki, seni başına taç yapan bu millet, bir anda yerin dibine gömer. Sanırım gömdü bile…

Benden söylemesi.