Zarar eden her kurumu satmakla çözüm ürettiğimizi sananlara:

Rahmetli Erbakan hariç, denk bütçe yapan hükümet olmadı.

Hep bütçeye açık verdirdiniz.

Ülkeyimi satalım zarar ediyor diye ?

Sahi ne yapalım!

Beyler; 

Söyleyin, ne yapalım?

Bütçeniz açık veriyor?

Cari açık, dış ticaret açığı gibi terimler kullanıyor, kafa karıştırıyorsunuz.

Normal sade vatandaş anlamıyor ve...

*Vardır abilerin bir bildiği!

*Onlar, okumuş adamdır!

*Lüks makamlarda oturuyor!

*Lüks araçlara biniyor!

*En iyi şekilde korunuyor!

*Her şeyi biliyor, diye de düşünüyor olabilir.

Çünkü sizler:

“İtibardan tasarruf olmaz” diyorsunuz ya!

Halk tasarruf yapmadığınız güçlü itibarınıza saygı duyuyor da olabilir.

Halk yanılıyor olabilir mi?

Elbet de olabilir!

Tüm insanlık yanılıyor da olabilir.

Hepsi mümkündür.

Ama binlerce deneyden geçerek ortaya çıkmış, sonuçları bakımından kesin sonuç elde ettiğimiz bilim asla ve asla yanılmaz.

Hepimiz anlayalım diye söylüyorum ki cari açık nedir?

Cari açık, bir ülkenin ürettiğinden fazla harcaması anlamına gelir. 

Yani cari açık uzun vadede iflastır.

Sürekli sermayeden yemektir.

Ürettiğinizden fazla yaptığınız bu harcamayı, milletin sırtına vebal olarak yüklemek kimsenin haddi olmamalıdır.

Gelecek nesilleri borçlandırmak, kimsenin haddi olmamalıdır!

“Gavur Atatürk” der ki:

“Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.”

Eleştirmeyeyim diyorum,savaş şartları diyorum ama olmuyor!

Satın makam araçlarınızı!

Hepinizde birmilyonluk makam araçları var!

Ha afedersiniz aklıma yeni geldi “itibardan tasarruf”olmazdı!

Dünyanın refah seviyesi bakımından en güçlü ülkelerinen biri olan Almanya’nın itibarıyla, itibar kazanılmaz. 

İtibar üretmekle olur.

İtibar suç örgütleri gibi oniki silindir araçlarla çakarlar eşliğinde boy göstermekle olmaz.

İtibar müflis tüccar gibi, “iflas ettiğim anlaşılmasın”diye kredi ile araç alıp, sokaklarda boy göstermekle olmaz.

İtibar, Rahmetli Erbakan gibi denk bütçe yapmakla olur!

Velhasıl:

Ankara’da 500 den fazla vekil, binlerce müsteşar, binlerce danışman, seksen milyonluk ülkeye denk bütçe yapıp kâra geçiremiyorsanız, ya iki koyun alın köyünüze dönün, ya da aşağılığınız “Bakkal Memet” diye alaya aldığınız, benim bakkal amcama bırakın vallahi de billahi de O denk bütçe yapar.

Ekonomiden de bakkal işletmesinden anlayan biri olarak söylüyorum.

Evet sizden iyi yapar!

CHP, MHP, AKP falan ayırmadan hepinize söylüyorum!

Bu utanç tablosundan kendinizi kurtarın!

Makalenin girişinde de söyledim tekrar söylüyorum.

Zarar eden her kurumu satacaksak, ki sizin mantık bu yönde çalışıyor.

Bu ülkede Rahmetli Erbakan hariç, gelir ile gideri denk olan bütçe yapan olmadı ve bu durum ülkesinin zarar ettiğini gösteriyor.

(Birde Rahmetli Atatürk’ün bütçesi denkti diyenler var bilemiyorum)

Zira, her yıl bir kaç milyar dolar ülkenin bütçesi zararda.

Ne yapalım???

Ülke zarar ediyor diye satalım mı?

Anladın!

Doğru yolda olana selam olsun!