Babalar kale gibidir, dimdik, güçlü ve ailesinin yükümlülüğünü omuzlayan. Babalık onursal bir rütbedir, evlatlarına rol model, ailesine sağlam temel, içten çocuk gibi masum ve duygusal ama dıştan her daim yıkılmaz, disiplinli ve otoriter.
Bizler çok şanslı bir nesiliz, babalarımızın sevgisini hissederek büyüdük. Bizden önceki nesiller bu kadar doğallığında yaşayamamışlar bu güzelliği. Daha mesafeli, sevginin vücut dilinden çok gıdım gıdım sadece önemli günlerde sözlerle ve ifadelerle hissettirildiği. Buna rağmen babalarından görmedikleri sevgiyi bize tattıran, imkanlarını bizler ve eğitimimiz için seferber eden, fedakar bir neslin çocuklarıyız ve çok şanslıyız. Gelelim bir de zamanelere. Onlar zaten doğuştan şanslılar! Sadece uzaktan severek değil, zaman diliminin işten arta kalan kısmının çoğunda çocuklarının yanında onlarla çocuklaşan,  oyunlar oynayan, yeri geldiğinde hayat arkadaşı kadar yetenekli ve özverili babalar var artık! Çocuğunuzla gözünüz arkada kalmayacak kadar yakından ilgilenen ve özbakımla ilgili her meseleyle ustalıkla başa çıkabilen babalar üstelik!
O yüzden babalık çok daha transparan artık bu devirde! Duygular daha bir şeffaf, fikirler ve paylaşımlar daha bir özgür. Sevgi ve emek daha bir günyüzünde. Belki de sırf bu yüzden bu devirde daha bir zor zanaat artık babalık! Disiplin, otorite, saygı gerektiren, içindeki çocuğu ve yangınları  dışarı çaktırmamak uğruna çarpı beş yorucu ama bir o kadar da onursal, keyifli, güzel ve özel.
Babalarımız iyi ki hayatımızdalar,  iyi ki varlar! Onlar bizim masal kahramanlarımız,  biz de onların gölgesinde mutlu ve umutluyuz. Sağ olmaları, var olmaları gücümüze güç, hayatımıza anlam katıyor. Tüm babalarımızın babalar gününü içtenlikle kutluyorum. Yürek dolusu sevgi ve saygılarımla…