Babacığım bak ben geldim.  Hadi aç gözlerini dertleş benimle. Ya da sen yorulma sadece dinle beni.

İzin ver ilişeyim şu mezar taşının yamacına. Toprağını koklayayım doya doya. 

Sana anlatmak istediğim öyle çok şey var ki. Nasıl başlasam cümle kurmaya, nasıl anlatsam içimde biriken özlemleri? Bilemiyorum. 

Söylesene baba! 

Neydi yanı başımdayken seni benden geçilmez duvarlarla ayıran? Beni hayattayken senin yokluğuna alıştıran? 

Elimi her uzattığımda boşluğa takılıyordu ve içimi yakan birşeyler sürekli gözlerime hücum ediyor, yaş akıtmama sebep oluyordu. 

Ah be Babam. Neden bizleri bırakıp gittin ki o ıssız ulaşılmaz yerlere? Oysa ne çok dualar etmiştik seninle ayrılmayalım diye. 

Sen giderken bir yanımı da aldın götürdün beraberinde. Sensiz tadım yok be babam. Birde ismim yok artık onu da yanına almışsın giderken ve bana yeni bir isim bırakmışsın. Yetim oldu yeni adım. Keşke sen kalsaydın da benim bir adım olmasaydı

İsyan ediyorum sanıp, kızma bana be babam. Sadece seni çok özlüyorum inan.

Hani bir yanım eksik demiştim ya? Aslında birçok yanım eksik.

Bizim eve bayramlar uğramaz oldu mesela. Annem eskiden olduğu gibi telaş yapmıyor, evin içerisinde dört dönmüyor artık.

Ben ise Annemin elini iki kez öpüyor, sonra bir köşeye çekilip gizli-gizli ağlıyorum baba.

Sensiz buralar artık soğuk, buralar ıssız, buralar başıboş ve çirkin.

Kaybetmiş, yıkılmış, muhtaç insanlarla dolu her köşe başı.

Minicik çocukların çıplak ayakları, akmaya hazır gözyaşları, titrek elleri ve kirli yüzleri…

Canım acıyor baba. Senin üstüme titreyişlerin geliyor aklıma. O yüreğimi ısıtan sıcacık sevgin, durup dinlenmeden verdiğin emeklerin.

Onları minicik yürekleriyle gecelerin tehlikeli sokaklarına bırakan babaların yüreksizliğini, vicdansızlığını, zavallılığını düşünürüm hep. 

Düşündükçe içinden çıkamam, içim acır baba.

Bakarken onlara gözlerim sulanır, ağladığımı anlarlar.

Mendil ister misin abla derler. Gamsız babalarına para kazandırmaktır amaçları aslında. Bilmezler benim onların kimsesizliğine, çaresizliğine ağladığımı

Ah be babam ne zormuş sensizlik. Bir özlem ki içimi üşütüyor. Anlayamadığım bir kış mevsimi sanki.

Sahi özlemedin mi sen biricik kızını? Neden gelmiyorsun rüyalarıma? Artık gülmeyişime kahrolup, ağlamalarıma mı üzülüyorsun yoksa?

Bu yüzden mi gelmeyişlerin?

Söz be baba ağlamayacağım artık. Sana kavuşmayı sabırla bekleyeceğim .

SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ?

Sizin hiç babanız öldü mü?

Benim bir kere öldü kör oldum

Yıkadılar aldılar götürdüler

Babamdan ummazdım bunu kör oldum

Siz hiç hamama gittiniz mi?

Ben gittim lambanın biri söndü

Gözümün biri söndü kör oldum

Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak

Söylemesine maviydi kör oldum

Taslara gelince hamam taslarına

Taslar pırıl pırıldı ayna gibiydi

Taslarda yüzümün yarısını gördüm

Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü

Yüzümden ummazdım bunu kör oldum

Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?

Cemal Süreyya

Tüm Babaların Babalar gününü kutluyorum.