Hepimizin hayallerini küçükken süsleyen bir idolümüz mutlaka olmuştur. Zaman içinde bazılarımız hayallerini gerçekleştirmek için uğraş verirken, bazılarımız ise hayatın akışında sürüklenerek tesadüfler zinciri ile kendimize bir yol bulmuşuzdur.
Geçtiğimiz hafta kutlanan Kütüphaneler Haftası etkinliği çerçevesinde Rasim Önel Ticaret Meslek Lisesi’nin daveti üzerine iki gün süren etkinliğe katılma şansım olmuştu.
Benimle birlikte senelerini yazarlığa adamış Erdoğan Baysal ve ilk kitabı önümüzdeki ay yayımlanacak olan Hülya Gülay Hanım’la bir aradaydık.
Seneler sonra bir okulda bulunmak teneffüs zilinin sesini duymak dahi beni heyecanlandırmıştı. Gençlerin coşkulu koşuşmaları, gözlerindeki ışığın bizlere yansıması harika bir duyguydu.
Bütün içtenliği ve samimiyeti ile bizleri karşılayan Müdür Yardımcısı Gülay Ertürk Hanım’ın heyecanı gözlerinden okunuyor, bizi memnun etmek adına elinden geleni yapıyordu.
Konferans sonrası soru – cevap şeklinde devam eden diyaloglar içinde en çok dikkatimi çeken soru, bir öğrencinin bana sormuş olduğu soru idi.
- Okul yıllarında şair, yazar olmayı düşündünüz mü? Aslında hiç düşünmemiştim, cevabımda aynı şekilde olmuştu.
- Hayır hiç düşünmemiştim ancak, çok okuyordum, lise çağlarında her genç gibi ben de şiir yazmıştım, fakat sonra hepsini kaybetmiştim, demiştim. Uzun bir sessizlik döneminden sonra tekrar yazmaya başlamıştım. Halen daha devam ettiğimi belirtmiştim. Yazmayı seviyordum.
Arada geçen güzel diyaloglar sonrasında bir soru da Hülya Hanım’a gelmişti.
- Siz küçükken yazar olmayı hiç düşündünüz mü? Benim aksime arkadaşım şöyle cevaplamıştı soruyu.
- Evet düşünmüştüm. Benim önümüzdeki ay ilk kitabım yayımlanıyor, adı Kırmızı Kurdele. Hepiniz bilirsiniz ilkokul döneminde okumayı öğrenen öğrencilere kırmızı birer kurdele takılır. İşte o kurdele sınıfta en son bana takılmıştı, o günlerde öyle bir hırs oluşmuştu ki, okumayı söktüğüm andan itibaren elime ne geçtiyse okudum. Kitap, dergi, gazete benim için hiç fark etmiyordu sadece okuyordum. Şimdi ise kendi yazdığım romanımı okuyacağım, demişti.
Azim etmiş ve o yolda ilerlemişti. Kendi hedefini belirleyerek, hedefe ulaşmak için gereken bilgi ve donanıma zaman içinde sahip olmuştu.
Erdoğan Baysal Bey’in tecrübesi ve engin bilgilerinden yararlandığımız bir etkinlik böylelikle son bulmuştu.
İstemek amaca giden yolu yarılamak derler, yeter ki isteyelim. Aşamayacağımız hiçbir engel karşımızda duramaz.
Bu vesile ile yeni kitabı çıkacak olan arkadaşım Hülya Gülay Hanım’a başarılar diliyorum.
Geleceğin teminatı, bugünün gençlerine hayat yolunda emin adımlarla ilerleyeceklerine güvencim sonsuzdur.
Yeter ki kendinize bir hedef koyarak o yolda emin adımlarla ilerleyin.
