Ulu Önder ve Ebedi Başkomutanımız Atatürk’ün 80 yıl önce ebedi aleme intikal ettiği 10 Kasım’da, O’nu yine milletçe, büyük bir saygı ile minnetle ve şükranla anacağız. 

Daha yeni 25 Ekim’de Cumhuriyet Bayramı münasebeti ile zaman tünelinde gezintide de yine hep O’nu anmıştık. 

Değerli okurlarım, malumları 19ncu yüzyılın son çeyreğinde 1881’de Atatürk Selanik’te doğduğunda, Avrupa’nın Hasta Adamı Osmanlı İmparatorluğu güçsüz ve etkisiz, Türk halkı da Ortaçağ karanlığında yokluk ve yoksulluk içinde idi. Çaresizlik içinde kıvranan koca İmparatorluk da çöküşün arefesinde gibi idi. 

İşte bu gibi hallerde kurtuluş için mürşitleri önderleri yaratmak bazen milletler için Tanrı’nın bir lütfu gibidir. Ve bu lütuf O milletin alın yazısı ve de bir vecibedir. 

İlk adı Mustafa olan Atatürk’ün doğumu da Türk Milleti için bir alın yazısı ve bir vecibe idi. 

Çocukluğu Selanik’te her Türk çocuğu gibi geçti. Öğrenim hayatı Şemsi Efendi Okulu’nda başladı, Mülkiye Rüştiyesinde devam etti. Asker olmak O’nun en büyük arzusu idi. Mustafa olarak girdiği Askeri Rüştiyeyi Mustafa Kemal olarak bitirdi. 

Daha sonra Manastır Askeri İdadisinden, İstanbul Harp Okulu ve Harp Akademisinden 1905’te mezun oldu. 

Askerlik hayatına 24 yaşında Kurmay Yüzbaşı olarak başladı. Parlak bir Kurmay hayatı vardı, muhitinde sevilen, sayılan adeta pırıl pırıl parlayan bir zabitti. Kolağası rütbesi ile Alay Komutanlığı yaptı. 

1911 yılında Trablusgarp’ta Derne’de Tobruk’ta İtalyanlara karşı muharebeleri başarılı bir şekilde yönetti. 

Balkan Harbi felaketinin ardından Birinci Cihan Harbi’nde Çanakkale’de Tümen Komutanı olarak tarih sahnesine çıktı. 19ncu Tümen ve O’nun eşsiz komutanı Çanakkale’de tarihin akışını değiştirdi. 

Bilahare Doğu Cephesinde Muş ve Bitlis’i Ruslardan kurtaran Mustafa Kemal Paşa harbin sonuna kadar Ordu ve Ordular Grup Komutanlığı görevlerini yaptı.

Mütarekeden sonra İstanbul’a dönen Mustafa Kemal Paşa, Milli Mücadele kararı alıp Anadolu’ya geçtiğinde; Osmanlı Devleti harpte mağlup olmuş, orduları dağılmış, silah ve cephanesine el konmuş, Padişah ve hükümeti işgal kuvvetlerine sığınmış, halk ise yokluk ve yoksulluk içinde, bitkin ve çaresiz bir durumda idi. 

Mustafa Kemal Paşa, bu şartlarda hem Padişah’a ve ayaklanan azınlıklara, hem de düşmanlara karşı Milli Mücadeleyi başlattı. Yokluk, yoksulluk ve çaresizlik içinde, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir mücadele sonunda düşman ordularını Anadolu’nun bağrında mağlup ve perişan etti, 9 Eylül’de İzmir’de denize döktü. 

İstiklal Savaşı bir mucize, bir inanılmaz silkinişti. Her anı ibret ve haşmet dolu İnönüler, Sakaryalar, Dumlupınarlar O’nun erişilmez dehasının, sevk ve idare kabiliyetinin, sarsılmaz azminin en müsbet ve kati neticeleri idi. 

Değerli okurlarım, tarihte pek çok şanlı zaferler kazanan, çağlar açıp kapatan, imparatorluklar kuran komutanların, kralların, hakanların varlığı hepimizin malumudur. Ancak bunların hepsinin birer devleti, orduları ve de paraları vardı. 

Mustafa Kemal Paşa ve Türk Milleti, Milli Mücadele’de bir devlete sahip olmadıkları gibi paraları da yoktu, orduları da. 

Milli Mücadeleyi, açık ve gizli bir çok düşmana karşı Türk Milleti Ata’sının önderliğinde, her türlü olumsuzluklara ve noksanlıklara rağmen kazanılmıştı. Sıra barışa gelmişti. 

Mustafa Kemal Paşa Lozan’da da en büyük eseri Cumhuriyet’in tapusunu aldıktan sonra, kılıcını kınına koydu ve Ortaçağ karanlığında kalmış olan Türk Milleti’ni büyük bir irade, azim ve ehliyetle modernleştirdi, kalkındırdı. 

15 yılda adeta yüzyıllar aşıldı. 

Değerli okurlarım, bugün sahibi olduğumuz tüm kutsal ve yüce değerleri, namütenahi nimetleri, hür ve bağımsız yaşantımızı bölgesinin en güçlü ve saygın Cumhuriyetimizi Ulu Önderimiz, Ebedi Başkomutanımız Atatürk ve O’nun Kahraman silah arkadaşlarına borçlu olduğumuzu unutmamalı ve unutturmamalıyız.

Ulu Önderimiz Edebi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk ve Kahraman silah arkadaşlarını en yüksek duygularla, minnet ve şükranla ve büyük bir saygı ile anıyorum. 

Ruhları şad, mekanları cennet olsun. 

Değerli okurlarım, Ulu Önderimiz ve Ebedi Başkomutanımız Atatürk’ü; ebediyete intikalinin 80’inci yılı münasebeti ile 11 Kasım Pazar günü saat 12:30’da, Kadıköy’de Caddebostan Kültür Merkezi’nde, Emekli Subaylar Derneği İl Başkanlığı olarak anacağız. 

Etkinlik; açış ve açılışı müteakip Sayın Erol Mütercimler’in konuşmaları ve TESUD TSM Korosunun teatral gösterileri ve Atatürk’ün sevdiği şarkıları ile devam edecektir. 

Etkinliğe halkımız davetlidir.