Türk Devriminin büyük sanatçısı Tevfik Fikret’i 100. Yıldönümü’nde anmamak olmazdı.

Orhan Karaveli’nin kaleminden okuduğum ‘’Tevfik Fikret ve Haluk Gerçeği’’ kitabı, belgeleri ile en gerçekçi haliyle yazılmış. Bugünleri görebilmek adına da halen önemini koruyor.

Ağaçlarla kaplı, yokuşlu yoldan Tevfik Fikret’in evine doğru çıkıyorum.

Rumeli Hisarının sırtlarında, karşıda Küçüksu Kasrı ve Göksu, boğaza hakim görkemli bir manzara.

Sessizlik, huzur ve sükunet. Aşiyandayım...

Aşiyan, edebiyatçı, ressam, şair, her şeyden önce yurtsever Tevfik Fikret’in 1906-1915 yılları arasında yaşadığı evi.

1945 yıllarında müze olarak halka hizmet vermeye başlıyor.

Aşiyan Müzesi; 2010 yılında restorasyona tabi tutularak aslına uygun bir şekilde, içinde 120 yıllık eşya ve tabloların da bulunduğu ısı, ışık ve neme karşı korumaya alınmıştır.

O dönemlerde yaşadığı evini fotoğraflayan şairin şu anda müze olarak hizmet veren evi 3 katlıdır.

1.Kat salon bölümünde, koltuğuna oturmuş keskin bakışları ve dik duruşu ile balmumundan yapılmış Tevfik Fikret’in heykeli adeta canlı gibi karşımda.

Şehzade Abdülmecid Efendi’nin şairin ‘’Sis’’ şiirinden esinlenerek yaptığı ‘Sis’ tablosu Tevfik Fikret’in başucunda duruyor.

İstanbul’u konu alan, İstibdat yönetimini eleştiren ‘Sis’ şiiri grilerle örtülü resimle çok güzel betimlenmiş.

Tevfik Fikret’in o dönemlerdeki eserlerine yansıttığı sessiz çığlıkları, zamanın ötesini gören sanatçı olduğunun da kanıtıdır.

Tevfik Fikret, Atatürk’ün en sevdiği şairdir.

‘’İnkılap ruhunu, Tevfik Fikret’ten aldım’’ der.

Aşiyan Müzesi’nde dönemin önemli edebiyatçılarına ait eşya ve koleksiyonları yer almaktadır. (Abdülhak Hamit Tarhan) bölümü.

Şair Nigar hanımın eşyaları, kitap ve dergilerinin olduğu bölüm.

Çalışma odası, kitapları ve dergileri.. İlgimi çeken eseri, aynaya bakarak kendini resmettiği ‘’Güleriz ağlanacak halimize’’ ismini verdiği otoportresi.

Edebiyat-ı Cedide Müzesi, adı verilen oda da Serveti Fünun akımının ünlü edebiyatçılarının fotoğraflarını görebilirsiniz.

Yemek Salonu, şömineli oda da zarif yemek takımları ve şamdanlar bulunmaktadır.

Çamaşırhane ve kiler’in yanında ki mutfağının denize bakan pencereye ‘Sokrates’in Penceresi’ demesi, Sokrates’e olan hayranlığındandır,Tevfik Fikret’in.

Şiirleri, resimleri ve fikirleriyle yaşayan sanatçının ışığınla aydınlansın gelecek nesil.

Bugünkü dille:

Kimseden fayda ummam, dilenmem kol kanat

Kendi boşluk ve gök kubbemde uçar giderim

Eğilmek, esaret zincirinden ağırdır boynuma

Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şairim” der Tevfik Fikret..

Bu önemli sanat gezime eşlik eden, bilgilerini ve emeklerini esirgemeyen sayın Ata Yersu’ya teşekkür ederim.