TTK'nın Ankara'da düzenlediği 18. Türk Tarih Kongresi'nde sunduğum konu, Atatürk'ün biyografileriyle ilgiliydi.
Büyük Adam'ın öz yaşam öyküsünü yazmanın zor olduğunun elbette bilincindeyim.
Ama değerli arkadaşlarım, bu zamana dek ağırlıklı olarak biyografi çalışmalarını yabancılar yapmış.
Yakın zamana değin; Şevket Süreyya Aydemir'in Tek Adam adlı üç ciltli yapıtının dışında hemen hiç bir şey yoktu.
1928'de basılan Türk'ün Altın Kitabı ya da yine İslam Ansiklopedisi için yazılan Atatürk adlı çalışmalar da vardı; ancak bunlar hem yetersizdi hem de burada kalmamalıydı iş. Sonradan Ulug İğdemir ve Yusuf Hikmet Bayur'un yapıtları da ne yazık ki eksik kalmıştı.
Son zamanlarda gerek İlber Bey'in, gerekse Yılmaz Özdil'in yazdığı Atatürk kitapları üzerine ne türlü eleştiriler yapıldığını söylemeye bile gerek yok.
Asıl düşüncemi söyleyeyim:
Ortaylı hocamızın yaptığı çalışmayı açığı çok yetersiz buluyorum. Keşke daha ciddi bir metin ortaya çıkabilseydi.
Yılmaz Özdil'in çalışması da bir akademisyenin olması gereken yöntem donanımından uzak olarak yazılmıştır. Arkadaşım Oktay Gökdemir ele aldı; halkın ilgisini çekmeye çalışan, içinde yanlışlar da olan popüler bir yayındır.
O zaman şunu sormalıyız:
Çocuklarımıza biz Atatürk'ü ya yabancıların ya da kimi eksiklikleri olduğu bilinen yazarların kitaplarından mı öğreteceğiz?
En iyi biyografi olarak tanımlanan Lord Kinros'un yapıtında bile nice yanlışlar ve eksiklikler var.
Hem Lord Kinros kendisi yazdı daha sonra, İngiliz Gizli Servisi'nin bir çalışanı olarak Türkiye'ye geldiğini ve ülkenin her yanını gezip, etnik ve dini temelli raporlar hazırlayıp sunduğunu.
Kimse kimseyi kandırmasın:
Bu konuda çok geriyiz. Ve ne yazık ki Atatürk'ün yaşam öyküsünü yeterince araştırıp ortaya koymadık. Yabancılar da bin bir türlü ön yargılarla yaptılar çalışmalarını. Klaus Kreiser, Poul Dumon gibi önemli kişilerin yapıtları bir yana bırakılırsa, pek çoğunda eksiklikler ve ön yargılar olduğunu söylemek durumundayız.
İğneyi önce kendimize batıralım.
Bu nedenle son sözüm şudur:
Bu konu önemlidir. Atatürk gibi büyük adamların tam ve eksiksiz biyografilerini yazmak, hele Türk tarihçileri için en onurlu işlerden biridir. İhmal etmeye gelmez. Artık tarihçilerimizin ciddi, bir çok sorunu çözen ve büyük Ata'yı değişik yönleriyle ele alan, doyurucu çalışmalara gereksinimimiz var.