Kitap Dünyası


 


 

24 Kariyer Tuzağı

Fark edin ve kurtulun…

Araştırmacı yazar ve Bilge Adam Bilişim Grubu Yöneticisi Mustafa Acungil’ in “24 Kariyer Tuzağı” adlı eseri Tuti kitap’ tan çıktı.

Uzun yıllardır iş hayatında olan ve bu alanda derin araştırmalar yapan Mustafa Acungil, hem kendi kariyerini hem de temas ettiği insanların kariyerlerini gözlemleyerek 24 Kariyer Tuzağı’nı sizler için kaleme aldı.

Hayatımızın nerdeyse büyük bir kısmını oluşturan kariyerde, çok sık gözlenen ortak birtakım tuzaklar olduğunu söyleyen yazar bunları fark etme konusunda okura yol gösteriyor. Bu sayede yıllarımızı hatta tüm kariyerimizi yeniden kazanmamıza bir kapı açıyor.

Umulur ki, akıllı insan, bir kez düştüğü tuzağa tekrar düşmez. Hatta başkalarının yakalandığını gördüğü tuzaklardan kaçınmasını bilmelidir. Gördüğü değil, duyduğu tuzaklardan bile sakınabilecek yeteneğinin var olduğunu fark etmelidir.” Yazar bu sözleriyle başlattığı eserini, insanlar kariyerlerinin çeşitli evrelerinde karşılaşabilecekleri tuzaklara düşmesinler diye derleyip sunduğunu söylüyor.


 

Mustafa Acungil Hakkında

24 Kariyer Tuzağı’nın yazarı, başarılı bir teknik ve yönetim kariyerine sahiptir. 3 lisans, 1 yüksek lisans mezunu olan yazar, hayatının temel uğraşları olarak okumayı, yazmayı, öğrendiği şeyleri insanlara etkin ve keyifli bir şekilde aktarmayı görür. Bilgi işlem alanındaki deneyimlerini, kariyer ve kişisel performans alanındaki gözlemleriyle birleştirerek eserler vermektedir.


 


 


 

Aşka Giden Yol


 

Ali Özkanlı’nın Aşka Giden Yol eseri Önemli Kitap’tan çıktı. Kitap basın bülteninde : “ Aşk Mevsimi Gelmeden, Gönül Rengini Bulamaz! Aşk; sihirli, gizemli bir sözcük mü? Yürekleri hoplatan, gönül telimizi titreten, huzur veren bir duygu mu ? Aşk sandalında bizimle yolculuk yapmak isteyen var mı? Ey Sevgili! Al yüreğimi eline. Bak sıcacık değil mi? Nasıl da kıpır kıpır. Yerinde duramıyor, senin aşkında dile geliyor. Al beni, sar beni, diyor âdeta. Sev beni, diyor baksana…Yüreğim senindir sevgili… Biz sevda bahçesinin gülü ve bülbülü değil miyiz? Aşk dilde değil, yürekteyse Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin, Arzu ile Kamber, Tahir ile Zühre, Yusuf ile Züleyha’nın aşkları gibi yıllardır dillerde dolaşır.Sevginin tarifi nasıl yapılır ki? Sevgi Anlatılmaz, yaşanır değil mi? Hani, Züleyha Yusuf’a (a.s.) aşkını anlatmak için saraya çağırdığı kadınlara şöyle demişti ya: “Siz Yusuf’u bir kez görmekle elmaların yerine ellerinizi kestiniz ya. Siz beni anlayın ve kınamayın.” Züleyha’yı beşeri aşktan ilahi aşka döndüren, sevgiyi yüreklere koyan Rabbimdir.” Kun fe yekûn” (Ol der o şey oluverir) emriyle her şeye mutlak kadir olan Allah’tır.(C.C.) Gel ey sevgili!

Seninle bir anlaşma yapalım. Sevgimiz bizi Rabbimize ulaştıran bir yol olsun. Mevla’yı bulan Leyla’yı ne yapsın değil mi?” Şeklinde aktarılıyor.


 


 

Çocuklarla Doğru ve Etkili İletişim


 

Ali Özkanlı’nın Çocuklarla Doğru ve Etkili İletişim adlı eseri C PLANI YAYINLARI’ndan çıktı. Kitap basın bülteninde : “ Bu kitapta yer alan bilgiler, çocuğunuzun eğitimi için sütten daha faydalı!

Değerli Anne Babalar. 59 yıllık hayatımın ve 25 yıllık eğitimciliğimin kazandırdığı tecrübeler ışığında hazırladığım bu eserle çocuk eğitiminde anne-babanın rolünü, anne ve babaların çocuklarıyla nasıl etkili ve doğru bir iletişim kurması gerektiğini, eğitimde sevgi, bilgi ve ilgi boyutunun asla unutulmaması gerektiğini, çocuk için başarı küpünün sevgi olduğunu anlatmaya çalıştım.

Eserimizin ebeveynler için bir başucu kitabı olacağını, çocuk eğitiminde yol gösterecek kaynak bir eser olarak yayın dünyasında yer alacağını temenni ediyorum.

Mutlu ve umutlu bir gençlik için el ele gönül ele birlikte hareket etmeye var mısınız?

Bu eğitim sevdasının kutlu yolculuğunda biz de varız diyorsanız, haydi hep birlikte kitabımızın sayfaları arasına girmeye.” Şeklinde takdim ediliyor.


 


 


 

Başarının Ayak sesleri

Ali Özkanlı’nın bir diğer kitabı Başarının Ayak Sesleri Önemli Kitap’tan çıktı. Eser basın bülteninde: “ Başarının ayak seslerini duyar gibiyim…Başarıyı arzulayan genç, her şeyden önce hayat karşısında sorumluluk almaya istekli ve hazır olmalı. Başarmak için sadece çalışmak yetmez. Yaptığınız işi sevmeniz ve başaracağınıza inanmanız, en az çalışmak kadar önemlidir.Okuyor; okuduğunuzu düşünüyor, düşündüğünüzü uyguluyor, uyguladığınızı sonuna kadar takip edip sonuçlandırıyor musunuz? Bundan sonraki adımları birlikte atacağız.Bu kitap, hayat sınavında başarılı olmanız için önemli bir adım olacak.” Şeklinde aktarılıyor.


 


 


 

Ali Özkanlı Kimdir ?

1956 yılında Kayseri'de dünyaya geldi. İlk, orta, lise ve yüksek öğrenimini Kayseri'de tamamladı. 1979 yılında öğretmenlik hayatına başladı. Yurdun değişik bölgelerinde; Ordu - Merkez, Diyarbakır - Silvan, Ankara - Çubuk, Kayseri - Pınarbaşı ve Kayseri - Melikgazi ilçelerindeki ilk ve ortaokullarda 15 yıl sınıf öğretmenliği, 10 yıl Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmenliği yaptı. 2004 yılında emekli oldu. Evli, iki çocuk babası ve iki torun sahibidir.

Eserleri:

1. Gönül Bahçem, Laçin Yayınları, 2003 ; 2. Beni de Götür, Geçit Yayınları, 2005

3. Elini Ver Öğretmenim, Mola Yayınları, 2012 ; 4. Gülistan Çiçekleri, Uğur Tuna Yayınları, 2012

5. Çocuklarla Doğru ve Etkili İletişim, C Planı Yayınları, 2015 ; 6. Başarının Ayak Sesleri, Önemli Kitap, 2016

7. Aşka Giden Yol, Önemli Kitap, 2017

Ali Özkanlı; edebiyat sitelerinde makale, deneme, hatıra ve şiirlerini paylaşmakta, seminer, söyleşi, imza günleri, tv ve radyo programlarıyla çalışmalarına devam etmektedir. Somuncu Baba Dergisi ve Kayseri Hâkimiyet 2000 Gazetesinde eğitim, kültür, sanat ve edebiyat yazıları yazmaktadır. Ali Özkanlı son olarak Başkent Ödülleri ödül töreninde Yılın En İyi Yazarı ödülünü kazanmıştır.


 


 

Medya Dünyası


 

Hazal Ayaşan'a Yılın En iyi Medya Mensubu Ödülü!

Ekranların başarılı ve güzel ismi Hazal Ayaşan geçtiğimiz gün Spor & spor dergisi ile Ülke Tv tarafından Sporun Devleri Buluşuyor ödül gecesinde Yılın en iyi medya mensubu ödülünü aldı. Her hafta Kanal 24'te Sportif programıyla farklı bir spor branşını tanıtan Ayaşan gecede bu özel ödülün sahibi oldu. Ankara'da düzenlenen birbirinden saygın isimlerin yer aldığı gecede ödülleri Sayın Bilal Erdoğan takdim ederken gecenin sunuculuğunu Ercan Taner Üstlendi. Hazal Ayaşan geceye şıklığı ve güzelliğiyle de damgasını vurdu.

................................

EBRU BİRÇAK İLE MEDYA SPİKERLİK VE SUNUCULUĞA DAİR

Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?

1992 Manisa doğumluyum. Lise eğitimimin ardından üniversite için İstanbul'a yerleştim. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde halen Gazetecilik öğrencisiyim. 2017 bahar dönemi itibarıyla mezun olacağım. 2. üniversite kapsamında Medya ve İletişim bölümünü bitirdim. "Gazetecilerin cinsiyetçi haber diline yönelik farkındalıkları" konulu bir tez yazıyorum. Okulumun yanı sıra 2 buçuk yıldır haber spikerliği ve editörlüğü yapıyorum. Dans etmeyi ve futbolu severim. Lisede öğrencilik hayatım boyunca futbol ve voleybol oynadım. Aynı zamanda folklor ve tiyatro ekibindeydim. Bu anlamda aktif bir öğrencilik hayatım oldu diyebilirim. Kısa bir süre Latin Dansları eğitimi de aldım. Şuan Kickboks'a merak saldım ve en kısa zamanda eğitimlere başlayacağım. Mesleğe dönecek olursak da şuan KRT Kültür TV’de Gün İzi isimli bir haber programını sunuyorum.

Neden Spikerlik ?

Aslında spikerlik değil de habercilik demek daha doğru olacak. Her an ülkede ve dünyada olan bitene hakim olma arzusu, bunu meslek olarak seçebilmek ve tüm bunları da birilerine aktarıyor olmak çok güzel.

Medyaya ilk adımı nasıl attınız?

Haberci olmayı gerçekten istediğimi anladığımda plan yaptım ve bu plana göre hareket ettim aslında. (Zaten genelde hayal kurmayıp plan yapmayı tercih ederim. Fazla realistim galiba bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi bilmiyorum. Tartışmaya açık bir mesele.) Üniversite sınavına girdim ve İstanbul Üniversitesi'nde Gazetecilik bölümüne yerleştim. Yaz tatilimde memlekete gidince Manisa Medya TV’de gönüllü staj yaptım. İlk canlı yayınımı da burada yaptım. Cumhurbaşkanlığı seçimi vardı. Buradaki program müdürüm bana güvenmiş ve elime mikrofonu tutuşturup beni bir meydana göndermişti. Oradan canlı yayına bağlanmış muhabirlik yapmıştım. Çok heyecanlıydım. İlk canlı yayın heyecanımı burada attım. Tatil dönüşü ise İstanbul’a döndüğümde KRT Kültür TV ile tanıştım. 2014 Kasım ayında burada işe başladım. 2 yıl boyunca hafta sonları ana haberi sundum. Hafta içi okula gittim. Yaklaşık 8 aydır da Gün İzi isimli haber programını hazırlayıp sunuyorum. Tüm yöneticilerime de saygılarımı sunuyorum. Muhteşem bir ekibiz.

Örnek aldığınız isimler var mı ?

Bu işte yeni bir isim olarak muhakkak var. Örnek alacak çok iyi isimler, öğrenecek çok şey var.

Medya dışında yapmak istediğiniz çalışmalar var mı?

Medya dışında iş anlamında bir çalışma yapmak istemiyorum. Bu alanda ilerleyebilmek adına elimden gelenin en iyisini yapacağım. Tabi insan hayatı sürprizlerle dolu. Bu konuda keskin bir dil kullanmamak lazım.

Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?

Elbette hissediyorum. Hatta ilk bu işe adım atmaya karar verdiğimde deneyimli bir gazeteci bana hiç başlama, git pastacılık kursu al, pastane aç demişti. Gözümü bir hayli korkutmuştu. Ama önce gerçekten istemek gerekiyor. Daha sonra devamı geliyor. Medya ucu bucağı olmayan bir okyanus. Ama bir o kadar da talep görüyor. Bu da haliyle rekabeti doğuruyor. Çok çalışan kazansın diyorum. Ama gerçekten çalışan kazansın isterim. Mesleğin hakkını veren isimlerle rekabet içinde olmak olumlu bir etki sağlayacaktır.


Medya dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Medyanın kullandığı dili değiştirmek isterdim. Son zamanlarda farkındalık artsa da medyada kullanılan cinsiyetçi dil hala sürmekte. Toplumun üzerinde en etkili silah olan medyanın cinsiyetçilik üzerinde daha duyarlı hale gelmesini sağlardım. Bir de hayvan hakları... Medya onların sorunlarını ele aldıkça minik dostlarımız daha güzel bir hayata sahip olacaktır.


Yaptığınız iş için kurs eğitimi şart mı ya da bu işi yapabilmek için iletişim mezunu olmak gerekli midir?

Şart mı bilmem ama şart olmalı mı derseniz olmalı bence. Nasıl doktor olmak için ya da avukat olmak için olmazsa olmaz bir eğitim varsa gazetecilik için de olmalı. Bu mesleğin değerini arttıracaktır. Koca koca binalar boşuna dikilmemiş olmalı. Yani ben öyle olsun isterim. Bu iş için yıllarca okumuş gençler muhakkak bir adım önde olmalılar. Belki pratik imkanı az ancak akademik bilgi edinme açısından iletişim mezunu olmak muhakkak artı sağlayacaktır. Tabi okul hiçbir zaman kendi başına yeterli değil. Bu işi alaylı olarak yapan ve çok başarılı olan isimler var. Meraklı olmak, kendini geliştiriyor olmak kesinlikle çok önemli.


Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?

İnsanın kendini eleştirmesi zor aslında. Çünkü içinde bulunduğu dönemde hep iyisini yaptığını sanıyor.


Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?

Elimden geldiğince bir çok platformda aktif olmaya çalışıyorum. Telefonumda birçok haber uygulaması yüklü. Böylece haberler sitelere düşer düşmez telefonuma geliyor. Televizyonumda sürekli bir haber kanalı açık. Sabah gazetelerin özellikle ilk sayfalarını ve köşe yazılarını okuyorum. Bol haberli bir hayat anlayacağınız. Sanırım bir bağımlılık bu iş…


KRT’deki çalışmalarınızdan bahseder misiniz ?

Çok erken saatlerde başlıyor mesaim. Gün İzi isimli 6 saatlik haber programının 3 saatini sunuyorum. 08.00’de başlayan programın ilk 3 saatlik bölümünü ekip arkadaşım diğer 3 saatini ben sunuyorum. Ancak mesai 11.00’de başlamıyor. 06.00’da kanalda oluyorum. Yayın için haber yazıp seslendiriyorum. Sadece spiker değil editörüm aynı zamanda. Bol ve çeşitli içeriği olan bir programımız var. Sadece haber vermiyoruz, konuk alıyoruz aynı zamanda kültür sanat köşesi adı altında birçok içerik paylaşıyoruz. Sıcak ve gerçekten aile gibi bir ekibimiz var.


Türkiye’de medyayı nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Tarafsızlık zor sağlanabilen bir şey. İnsanız muhakkak bir tarafımız var. Ancak özellikle siyasi açıdan her kesime eşit yaklaşarak gerçekten olanı aktarmalıyız. Muhalefet olmak da bir taraf bunu da unutmayalım. Bizim amacımız tarafsız olmak olmalı. Tabi dediğim gibi hepimizin özelinde gönül verdiği bir yön vardır. Bu konuda eksiğimiz var diyebilirim. Medya gücünü farketmeli. Mesela gazeteciler siyasilerin açıklamalarına muhtaçmış gibi davranıyor. Hayır, siyasiler medyaya muhtaç. Vatandaşla siyasiler arasında köprü görevi gören medyanın önemini ve gücünü görmezden gelemeyiz. Demokrasilerde medya 4. güçtür bunu unutmamalıyız. Bunun dışında işini layıkıyla yapan meslek büyüklerim, çok değerli isimler var elbette. Hepsine saygılarımı sunuyorum.


İyi spikerliği nasıl tarif edersiniz ?

Sadece yazılanı okumayan, gündemi her an takip eden, işin mutfağını bilen, hatta çalışma şartlarına bağlı olarak editörlük de yapan algıları açık kişi benim için iyi spikerdir. Tabi diksiyon, retorik atlanılmaması gereken noktalar. İyi Türkçe konuşmak ve bunun yanı sıra ikna kabiliyetine sahip olmak gerekli. “Konuşan makine” olmak değil de "anlatan insan" olmak önemli…


Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çok yoğun bir tempoda çalışıyorum. İşimin yanı sıra bir de okulum sürüyor ve tez yazıyorum. Açıkçası çok boş vakit bulamıyorum şu sıralar. Vakit buldukça da arkadaşlarımla zaman geçirmeye çalışıyorum.


 

Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?

Bollywood Sineması’ndan Peekay filmi beni gerçekten çok etkilemişti. Zaten Aamir Khan filmleri beni hep etkilemiştir. Onun filmlerini izlemeye bayılırım. Kitaba gelecek olursak Noam Chomsky'nin Medya Denetimi adlı kitabı medyanın gücünü gösteren, propagandanın etkisini anlatan aydınlatıcı bir kitap. Özellikle medyaya gönül vermiş kişiler için kesinlikle tavsiye ederim. Bir de Carol J. Adams’ın Etin Cinsel Politikası isimli kitabını okuduktan sonra çok etkilenmiş ve uzun bir süre et tüketememiştim.


 

KırmızıTürk hakkında neler söylersiniz ?

Kırmızı Türk henüz spiker olmadan önce takip ettiğim bir platformdu. Mesleğe başlamadan buradan spikerleri takip ederdim ve kendimi geliştirebilmek adına çok faydalı oldu. Şimdi bu ailede olmak memnuniyet veriyor. Bu değerli sohbet için çok teşekkür ediyorum.


 

Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz?

Mesleğimden çok memnunum. İşinizi severek yapmanız çok önemli. Gelecekte herkese faydalı bir gazeteci, her kesimin sesi olabilmek isterim.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Son olarak size tekrar teşekkür etmek istiyorum ilginiz için. Saygılar sunuyorum herkese...


 

Röportaj ve fotoğraflar : Cengizhan KAYA