Mücevher Fırsat Günleri…
Annenize özel…Kredi kartına taksit yapılır…
E yuh bu kadar ticari bakılmaz yaa…
Bizi karnında aylarca taşımış doğurduğu yetmiyormuş gibi yememiş yedirmiş, uyumamış uyutmuş, ağlamışız- gülmüşüz hep yanımızda olmuş, bize hep en iyisini yapmaya çalışmış…
Hayatta gerçek, karşılıksız sevgiye sahip tek insan türü.
Bir gülücüğe yıllarını adamış, bir öpücüğü, bir papatyayı dünyada aldığı en değerli hediye kabul etmiş bir anneye...
Mücevher almak için taksite girseniz,
Anacık sevinir mi acaba?
Zaten bu günlere gıcık oluyorum.
Bir günle kutlanan özel duygular, gösterişten başka nasıl yorumlanabilir?
Bir de üstüne üstlük mücevher almak için taksite girme fikri, kabus vallaaa…
Kadıncağız kendi için borca girdiğini duysa kalbine inecek. 
Öyleyse bu nasıl mutlu etme yöntemidir?
Tam kapitalist dünya , drakula gibi cebimize saldırı, ruhumuza saldırı…özel gün kutlarken bile doğal olmamızı engelliyorlar. 
Hadi diyelim ki çok eski bir alışkanlık, anneler günü kutlamaya alıştık. 
Bir anne, o günde ne alırsa sevinir?
Hatırlanırsa, içten sarılıp öpülürse, takdir edilip onore edilirse, anneliği çok iyi götürdüğü için teşekkür edilirse, belki o gün iş ya da yemek yapmasına izin verilmezse, eline bir çiçek verilirse…hele de o çiçek bir kır çiçeği olursa… dünyalar onun olur.
Uzun vade de ise anneleri mutlu eden tek şey, herhalde çocuğunun huzurlu- mutlu- başarılı görmesi olur.
Minik şeylere fit olur.
Ben mücevher beklentisi olan bir anneye sahip değilim. Ben de öyle bir anne değilim. Çevremde de hiç öyle bir beklentisi olan anne görmedim.
Pahalı şeyler anneleri mutlu etmez. Gerçek bir sarılış bitirir onları.
Bir annenin ticari bir beklentisi olamaz.
Annelik denilen o kutsal değerle bağdaşmaz.
Hele de böyle duygusal yanları törpülenmiş bir toplumda, bir anne; “Bana anneler gününde mücevher alsınlar ya da araba, kat, yat alsınlar” beklentisinde olabilir mi?
Aklımın sınırlarını aşıyor inanın.
Yardımcı olamıyorum.
Benim annem, benimle bir Türk Kahvesi ile tavla oynamaktan mutlu olur. Mesela ben o gün yenilebilirim. Kazanınca o pamuk yanakları kırmızı toplara döner. İçten içten keyifli kahkahalar atar. İşte o saat mutluluğu kocaman yaparız.
Basittir  annelerin mutlulukları.
Şaşaya hiç gerek yok.
Saf ve temiz duygularınızı, geçmişte birlikte hayatınıza girmiş kareleri, kendi sesinizle renklendirip hediye edebilirsiniz.
Bu onları dünyayı sunmuş kadar çok mutlu eder.
Benden söylemesi.
Bu arada cennet deyince… haftaiçinde yitirdiğimiz yitirdiğimiz Zeki Alasya’yı toprağa veriyoruz. Toprağı bol olsun nurlar içinde yatsın. Genç yaşta öldü. Üzüldük çok üzüldük. İsyan etmeden olmuyor;
Hani gülmek ömrünü uzatırdı insanın…
Karşılıklı alışverişlerle birbirimizi beslediğimiz bu zaman diliminde her canlı bir gün ölümü tadacak. Gelin vakit varken güzel anlarla birbirimize sımsıkı sarılalım.
Buradan annemin ve tüm annelerin, anne olacakların bu özel gününü kutluyorum... 
Yaşamayan annelere de söz yok, cennetin yolu onlara  zaten açılmıştır.