Baba ve Çocuk  

*Baba evde mantığın yanında iradeyi temsil eder. Babasıyla birlikte kaliteli zaman geçiren, ilgi sevgi gören çocuklar etkilendikleri baba davranışlarını benimserler. Yaşamın zor yönlerini görür, dirençli olmayı ve sorumluluk almayı öğrenirler.

Çocuğa yetişkinlik dönemlerinde en çok gerekli olan irade, azim, direnç ve kararlı olmak gibi özelliklerin edinilmesinde babanın rolü oldukça fazladır. Evlilik, meslek ve iş yaşamında iradeli olmak, sorumlu davranmak ve zorluklara karşı direnebilmek çok önemlidir. Baba ile nitelikli zaman geçirmeyen, onun etkisinden, sevgisinden ve ilgisinden mahrum kalmış çocukların en küçük sorunlar karşısında çabuk pes ettikleri gözlemlenir. 

Çok iş değiştirme, evliliği bitirme, kaçma, sorumluluk almaktan korkma, kendi kabuğuna çekilme davranışları gözlemlenir.  Suça karışmış erkek çocuklar içerisinde baba ile ilişkileri sorunlu olanların fazlalığı bir tespittir.  

Baba sevgisi ve ilgisinden mahrum kız çocuklarının çoğunlukla yaşlı erkeklerle evlenme eğilimi gözlenmektedir.  

Anne ve Çocuk 

Anne; duygu, duyarlılık ve farkındalık demektir. Anne ile birlikte olan çocuklar onun duyarlı duygulu empatik yönünden etkilenirler. Duygu dünyaları hayaller sezgilerin güçlenmesi derinleşmesi anne sayesindedir.  

Annesi ile birlikte daha az zaman geçiren çocuk evlilik meslek ve sosyal yaşamında duygularını ifade etmede güçlük yaşarlar. Evlilik sorunlarında duyguların dile getirebilmesi oldukça önem taşır. Yaşamın diğer alanlarında ikili ilişkilerde duygu paylaşımı azalır. Annenin otoriter ve mükemmeliyetçi davranışlar içerisinde olması çocuğun ileride kuracağı ilişkileri olumsuz etkiler. Daha acımasız olma, empati yoksunluğu gözlemlenebilir. 

Baba çocuğun daha iradeli zorluklar karşısında pes etmeyen kararlı mantıklı güçlü olmasını sağlarken, onun daha insancıl duygulu ve empatik yönünü güçlendiren annedir 

Anne sevgisinden mahrum erkek çocuk kendinden daha yaşlı eş seçerken kızların daha acımasız davranabildikleri gözlemlenir…

Oyun, Çocuğun Okuludur  

"Çocukların oyunu oyun değil, onların en ciddi uğraşıdır.”  Montaigne 

Çocuğu oyun anında izlerseniz onu tam anlar ve tanırsınız. Oyun anında hayaller kuran çocuğun hayal dünyası gelişir. Zeki çocuklar hayal dünyası güçlü olanlardır. Mimarın mühendisin eğitim ve ruh bilimcisinin sanatçının siyasetçinin anne babanın yani, hayatın tüm alanlarında en başarılı olanlar hayal dünyası en güçlü olanlardır:  

Çünkü yaratıcılık hayal dünyası ile ilgilidir.  

Çocuklar kendileri dışında yapılandırılmış kuralları olan yaşamdan ve oyundan zevk almazlar. Okulların teneffüs zili çalmasıyla büyük bir coşku ile okul bahçesine akın eden çocukların koşuşturmasını kurdukları oyunlarını ve davranışları izleyin, her davranışlarında sonsuz bir istek vardır. Çünkü her şey anlıktır, planlanmamıştır ve içlerinden geldiği gibidir, inisiyatif onlardadır, istediklerini yaparlar ve ruhlarını, duygularını koyarlar oyunda.  

Birisi kalksa, “çocuğum bak öyle koşma, şöyle yapsan daha iyi olur” derse o an oyunun tılsımı bozulur, hevesleri kaçar. Çocuk her davranış, her uygulamada kendisini anlar, dış dünyayı anlar. Düşer kalkar acıyı öğrenir, dengeyi öğrenir, kasları gelişir, beceriler kazanır, sosyalleşir, iletişim becerisi artar, kendisini ifade etmeyi öğrenir, duygularının farkına varır, karşı tarafın tepkilerinden onun iç dünyasını hisseder ve sürekli gelişim içinde olur. Sosyalleşir, ruhsal ve bedensel iyi oluş sürecine girer. O an onu bozan kardeş kıskançlığı, hatalı ebeveyn davranışlarının hissettirdikleri olumsuzluklardan uzaklaşır ve anı yaşar. Oyun çocuğun okuludur çocuk oyun sayesinde yetişir