Türkiye ABD’nin iç müttefiki Fetullahçı yapıyı tasfiye ederek muharebenin birinci safhasını kazandı. Türkiye’de İngilizlerin 1800 lü yıllarından itibaren kurduğu 1908’de darbe ile (Kod adı İttihat Terakki asıl adı Siyonist Mason teşkilatları) iktidara getirmiştir.
Devlet, kimi zaman Kemalist, kimi zaman batıcı ilerici, kimi zaman rejimin değerlerini savunduğunu iddia eden ve stratejik makamları işgal eden Masonlardan temizlenmemiş bulunuyor.
Devleti yavaşlatan halkın değer yargılarına zıt program üzerine çalışan bu yapıların İngiliz –Yahudi Mason locaları ayağı ve AB’ci ayağı bulunmaktadır. Batılı düşmanlar çoğu kere para, istihbarat ve proje çalışmaları yolu ile bu yapılarla temasa geçmektedir.  Türkiye’nin iç dengelerini millet aleyhine bozmaktadır.
Bu yapılara ilaveten Amerikan Barış gönüllüleri 1960-70 döneminde (60 darbesinde hemen sonra Türkiye’ye koşup gelen) Türkiye’nin etnik haritasını çıkartmış, Hıristiyan dönme gurup ve ailelerin şeceresini yazmıştır.
Bu gün PKK olarak veya başka bölücü unsurlar olarak karşımıza çıkartılan iç düşman büyük ölçüde buralardan devşirilmiştir. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren Milli Osmanlı Hariciye teşkilat ve unsurları tasfiye edilmiş, bunun yerine büyük ölçüde batılı değerlere tapan MONŞERLER VE Masonlardan müteşekkil bir yapı kurulmuştur.
Bu yapılar Türkiye’nin bağımsız bir dış politika takip etmesinin önünde ciddi bir engel teşkil etmektedir.
Zihniyet itibariyle halkın değerlerini ve İslam’ı hor gören, batının entegre planlarına uyum göstermeyi stratejik akıl kabul eden bu yapıya MONŞERLik dense de daha derinde MASONLAR yer almaktadır.
Bu yapının uluslararası ilişkiler aklı; batının ortaya koyduğu her türlü stratejik planı doğru kabul etmek, uyum göstermek, halkın rıza göstermesini sağlamak ve batının kendi içindeki uyumsuzluklarını bertaraf ederek, iç bünyemize daha tutarlı gerekçelerle sızmalarını sağlamak için akıl vermektir.
Bu kadrolarla ve bu yapı ile dünyanın en kudretli silahlarıyla mücehhez bir ordu kursanız dahi savaşamazsınız, kafa tutamazsınız, direnç gösteremezsiniz, sizi içeriden vururlar.
Şunu biliyoruz ki en bunalımlı zamanlarda dahi bir çıkış yolu bulunmuştur. Bunalımlardan çıkış yolu tarih boyunca tekrar tekrar bulunmuştur. İslam tarihinde 1205 tarihinden itibaren başlayan Moğol taarruzları 1260 yılına kadar kesintisiz devam etmiş İslam dünyasında çok büyük insan kayıplarına sebep olmuştur. Türkistan, Horasan, Anadolu, Bağdat tarumar olmuştur. Bu badire, Sultan Seyfettin Kutuz’un Şam yakınlarındaki Ayn- Celud denilen mevkide Moğol ordularını yenmesiyle atlatılmıştır.
Bunun devamı mahiyetindeki Timur saldırıları ve Anadolu’daki fetret 1440’lara kadar devam etmiştir. Bütün bu baskılar altında dahi Anadolu’nun sosyal ve ekonomik büyümesi Ahilik ve Lonca teşkilatı üzerinden kesintisiz devam etmiş, Osmanlı Cihan İmparatorluğu ortaya çıkmıştır.
Her bunalımdan çıkışın bir yolu vardır. En bunalımlı zamanlarda bir çıkış yolu mutlaka bulunmuştur. Hedefiniz varsa, projeniz varsa, varsınız. Nereye gideceğini bilmeyen gemiye hiçbir rüzgâr yardım etmez.
ABD 1982 yılında Oded Yinon’un ortaya koyduğu, 1980’lerde İsrail için güvenlik doktrinini gerçekleştirmek peşindedir.
Bütün Ortadoğu ülkelerini baskı altına almıştır. Öncelikle İslam’ın kendi içindeki iç savaşı tahrik edilmektedir. “İslam’a karşı İslam”, “Mezhebe karşı mezhep”, “Irka karşı ırk”, “Ilımlı İslam’a karşı radikal İslam”, “sınır ve devletlerarası savaş”… Buna ilaveten: İslam’ın içinin boşaltılması, pasivize edilmesi, seküler hale getirilmesi, cihat kavramının yok edilmesi hedeflenmektedir. Bunlar yapılırken kuvvetli ve yalan propaganda ile dünya kamuoyunun İslam aleyhine kışkırtılması İslam’ın yayılmasının önüne geçilmek istenmektedir.
Bütün bu program Siyonist Anglo Sakson zihniyet üzerine bina edilmiştir. ABD İsrail’in güvenliğine katkı vermeye ve bu program üstünden bölgenin 3 büyük devletinin bölünmesine çalışmaktadır.
Programın en önemli hedefi mezhep savaşı üzerinden Türkiye ile İran’ı savaşa sürüklemektir. Suriye iç savaşı, Musul, Rakka, El Bab, Membiç ve Güney Anadolu’daki PKK görünümlü çatışmalar bu hedefin gerçekleşmesi için yapılmaktadır.
Denklemi tekrar tekrar kurarak, yeni yeni tuzaklar oluşturarak Oded Yinon Planını gerçekleştirmek istiyorlar. Bu plan nihayette Türkiye’nin bölünmesi, etrafının kuşatılması hedefine matuf olarak işlemektedir.
Bu plan 15 Temmuz’da milletimizin milli iradesine çarparak büyük bir yenilgi almıştır: Bu plan; Carablus, Rakka, Bayır-Bucak ve Musul’de hezimete uğrayarak tarihin çöp sepetine atılacaktır.
Çünkü: En büyük tuzak kurucusu Allah’tır. Onların bütün tuzakları boşa çıkacaktır. Her mütekebbir zelil olacaktır. Nice az sayıda (az güçte) kavim çok sayıdaki düşmanlarına galip gelmiştir.