Yalan haber, ne erdemli davranıştır,ne de gazeteciliktir… Alaattin Çakıcı hakkında yapılan tek boyutlu,ideolojik ve subjektif suçlamalar; insani ve vicdani değildir!.. Gazeteduvar yazarı Özlem Akarsu Çelik, MHP Genel Başkan yardımcısı Semih Yalçın’la yaptığı 14 Temmuz 2018 tarihli röportajında konu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin özelde ülküdaşları Alaattin Çakıcı,Kürşat Yılmaz ve genelde- tecavüz,kadın ve çocuk istismar ve cinayetleri,terör suçluları hariç tutulmak üzere- tüm kader mahkumları için talep ettiği affa gelince Alaattin Çakıcı’nın da eski eşi Uğur Kılıç’ı öldürtmesi-konunun iç yüzünü bilmeyerek,ya da es geçerek- gündeme sokulmuş ve bunun bir çelişki olduğu iddia edilmiştir. Bir defa Alaattin Çakıcı, Uğur Kılıç cinayeti de dahil olmak üzere içeri alınmasına neden olan tüm suçlardan almış olduğu hükümler infaz edilmiştir.Yani verilen ceza sürelerini doldurmuştur.Şu an hapishanede işlediği birkaç darp,yaralama…vs ve bir kaç hakaret suçundan hükümlüdür. Kadın cinayetlerine karşı günümüzde en üst düzeyde oluşan tepki ve farkındalık toplum değerlerini,toplumsal gerçekleri görmeden tek başına ele alınamaz.Anaerkil bir toplumda yaşamıyoruz;her kadın cinayeti olayının tek suçlusu erkek tarafı değildir. Alaattin Çakıcı,eski eşi Uğur Kılıç’ı öldürtmüştür;bu doğru.Uğur Kılıç,öldürüldüğünde Alaattin Çakıcı’nın eşi değildi.Boşandığı eşini onur kırıcı ağır bir tahrik neticesinde öldürttü. Uğur Kılıç’ın boşanma sonrası ölümüne kadar geçen süreçte babası Dündar Kılıç,Alaattin Çakıcı’yı arayarak:”Sen bimiyordun kızım ,seninle birlikte olduğu dönem kötü yoldaydı.Bu durumu bugün de devam ediyor.Göndereyim öldür!..”Alaattin Çakıcı bu konuşmayı kayıt altına aldı.Alaattin Çakıcı,Dündar Kılıç’a cevaben:” Kadın boşanınca iffetsiz davranışları kocayı değil,baba tarafını ilgilendirir.”demiştir.Ancak Uğur Kılıç Show Tv’de bayan muhabire verdiği röportajda röportajı yapan bayan muhabir adı geçen kasete gönderme yapınca Uğur Kılıç 70 milyonun huzurunda,canlı yayında:”Abdullah Öcalan, daha şereflidir.Keşke Alaattin Çakıcı ile değil de Abdullah Öcalan ile evlenseydim.”dedi.Bu onur kırıcı ağır ve kabul edilemez tahrik üzerine Alaattin Çakıcı Uğur Kılıç’ı öldürttü.Kadın,çoluk- çocuk demeden binlerce vatan evladını katleden cani örgütün başı ile aynı kefeye konulmak hele Alaattin Çakıcı gibi vatansever,bu uğurda ağır bedeller ödemiş ve ödetmiş bir insana söylenecek söz olmamalıydı.Evet… bu söz Uğur Kılıç’ın sonu oldu.Bugün olsa Alaattin çakıcı aynı şeyi tekrarlar. Olayın en ilginç yanı Uğur Kılıç’ın babası Dündar Kılıç öldürüldüğünde kızının cenazesine katılmadı. Bu suç o yıllarda İdam cezasını gerektiriyordu.Mahkeme ,Uğur Kılıç’ın sözlerini “ağır tahrik”kabul etti.Verilen hükmü 18 yıla düşürdü.Ve bu ceza 18 yıl olarak Yargıtay tarafından onandı ve infaz edildi. Olayın içyüzü bilinmeden ya da kasden neden olay,”kadın cinayeti”olarak propaganda ediliyor? Anlamak zor.Burada Gazete Duvar muhabirinin kasdi ve ideolojik manipülasyonu var ve bu çok açık;sırıtıyor. Terör suçluları kapsam dışı bırakıldı diye,terörist seviciler, terör yandaşları ideolojik gerekçelerle, kader mahkumlarını kapsayan makul/masum bir af talebini engellemek,sabote etmek istiyorlar.Diğer yandan da Mhp’nin seçim başarısı gölgelenmek isteniyor. Her kadın cinayetinde suçlu erkek değildir… Amaç, Üzüm yemek değil bağcıyı dövmek!...

Üzeyir Çakmaktaş