Fırıncılar artan kiralar, asgari ücrete gelen zamlarla ekonomik döngülerini sağlamakta zorlanıyor, 2010-2020 yılları arası ekmek fiyatı 1-1,5 TL bandında seyretti, asgari ücret ise 1000- 2350 TL aralığındaydı.

Bu yıllarda asgari ücret, ayda bin adet ekmeğe tekâmül ediyordu. Şuan ise 2024 itibarıyla asgari ücret 17,002 TL bir ekmek ise 10 TL İstanbul’da 1700 adet ekmek satın alınıyor. Neredeyse son on yıla nazaran ekmek yarı yarıya uygun fiyatlı. Peki, bu uygun fiyatın yükünü kim çekiyor; tabi ki üretici fırıncılar. Artan kiralar personel maaşları fırıncının belini büküyor.

Pandemi öncesi çoğu bisküvi 2-2,5 TL fiyatındaydı, ekmek ise 6-6,5 TL’ydi. Yani bir ekmek, üç bisküvi ile aynı fiyattaydı. Bugün ise 2024’te bir ekmek bir bisküvi ile eşit fiyatta, 10 TL ikisi de.

Gençlere okul çağındaki çocuklara tavsiyemiz, bisküvi paketli ürün yerine, çocukluğumuzdaki gibi yarım ekmek içi çikolata, helva vb. tüketmeleri. Glüten artık pek çok hastalığın etkeni ve sebebi.

Seçim öncesi ekmeğe bir zam beklenmiyor ama halkımızdan hem sağlık hem de ekonomik açıdan, fırıncıya destek amaçlı çeşit ekmek almaları tam buğday, kepek, vb. Bu ekonomik tabloyu standart zam yapılan beyaz ekmeğe göre yazdım; maliyeti fiyatı sabit tutulan sadece beyaz ekmek olduğu için. Tabi ki tüm ekmekler denetime tabi belediyelerce fiyat ve üretim olarak.

Özetle; çok ekmek tüketen bir milletiz, sağlığa yük olsa da bundan geri durmuyoruz, Fırıncı, üreticiyi ekonomik açıdan destekleyen bir yazı oldu. Lakin, gerçek manada çok zorluk yaşıyor, fırıncı esnafı toptan aldığı unu ödemekte zorlanıyor, yaklaşık akaryakıta gelen zamla vb. Un, her ay zam görüyor, kiralardaki artış, asgari ücrete gelen zam, gider kalemini artırdı. Seçim öncesi bir zam beklenmiyor ama fırıncı esnafı yorgun. Gıda deyince de akla ilk buğday, ekmek geliyor.
Fırıncı emekçi halk için gece 02:00’de ayakta, halk sabah 07:00’de emek için ayakta, siyasetçi Ülke ’de denge için 08:00’de ayakta. Hep beraber güzellikler için ayaktayız. Gelin fırıncının hakkını verelim, bir beyaz ekmek 15 TL olmalı, bugünün şartlarında.Biz yazdık sorunu ortaya koyduk. Takdir, yöneten ekonomistlerin, hakkı teslim edilen fırıncı mutlu olsun. Pandemi’den bu yana bu yükü iyi taşıdılar.

“Emek için ekmek, ekmek için emek “ son üç yılda, bu kısır döngüde fırıncıyı yalnız bırakmışız, bu ülke hepimizin, her alanda herkes hakkını alırsa kazanan Türkiye  Cumhuriyeti olur.