İtibar ve karakter

İtibarı, içinde yaşadığın ortam belirler

Karakteri, inandığın doğrular...

İtibar; sandığın şeydir;

Karakter; olduğun şey...

İtibar; fotoğraftır;

Karakter; ise yüz..

İtibar; dışardan gelir;

Karakter; içerden..

İtibar; yeni bir topluluğa girdiğinde sahip olduğundur;

Karakter; giderken elinde olan..

İtibarın bir anda otur;

Karakterin ömür boyunca..

İtibarın bir saatte öğrenilir;

Karakterin bir yılda açığa çıkmaz..

İtibar; mantar gibi büyür;

Karakter; sonsuza kadar sürer

İtibar; zengin veya fakir yapar;

Karakterse; mutlu ya da mutsuz..

İtibar; insanların mezar taşına kazıdıklarıdır;

Karakter; meleklerin Allah huzurunda senin için söyledikleri.. 

(William Hersey Davis)

Aile içi şiddet!..

Aile içi şiddet sadece bir "aile meselesi" değildir. Şiddet suçtur. İlgisiz veya sessiz kalmanız şiddete uğrayan yakınınız için tehlike yaratabilir. Aile içinde şiddete uğrayan bir tanıdığınıza (komşunuz, arkadaşınız, işyerinden bir tanıdığınız, akrabanız, öğrenciniz, veliniz) vereceğiniz destek çok değerlidir. Bu kişinin size aile sırlarını açması gerekmez; yalnızlığını ve çaresizliğini onu dinleyerek, şiddet hakkında bilgi vererek, çözüm yollarını düşünmesine yardımcı olarak azaltabilirsiniz.

Tanıdığınızın şiddet gördüğünü ve yardıma ihtiyacı olduğunu nasıl anlayabilirsiniz:

Tanıdığınızın yüzünde, sırtında, kolları veya bacaklarında belirgin morluklar, yaralar, kırıklar var mı? Sık sık başına bir kaza geldiğini mi söylüyor? Örneğin: "Merdivenden düştüm", "Kapıya çarptım" gibi. Bu kişi sık sık çeşitli kaza bahaneleri ile işe, eğer öğrenci ise okula gelmiyor mu?

Tanıdığınızın eşi onu sık sık herkesin içinde azarlıyor, ona hakaret ediyor veya ona tehditler savuruyor mu?

Tanıdığınızın eşi onu çok sıkı kontrol ediyor mu? Örneğin onun ne giyeceğine, nereye gideceğine, kiminle konuşacağına, ailesi ile görüşüp görüşmeyeceğine eşi mi karar veriyor?

Tanıdığınızın davranışlarında bir değişiklik var mı? Örneğin, ürkmüş, bitkin, uykusuz, gergin, sinirli ya da ağlamaklı görünü-yor mu? Çocukları sık sık ağlayıp, huysuzluk yapıyorlar mı? Eskiden farklı olarak okul başarıları düştü mü?

Güven verin ve sizinle konuşmasını sağlayın:

Ona, size güvenebileceğini, onun için endişelendiğinizi söyleyin ve sizinle maruz kaldığı şiddet hakkında konuşup konuşamayacağını sorun. Sizin de elinizden fazla bir şey gelmeyebilir. Her sorunun cevabını bilemeyebilirsiniz. Yine de ona yardımcı olmak istediğinizi belirtin. Bu onun yalnızlık ve çaresizlik duygusunu azaltacaktır. Tanıdığınızla eşi yokken, yalnızken görüşün.

Dinleyin:

Dinlemek ona yapacağınız en değerli yardımdır. Onu konuşmak için zorlamayın, ayrıntılı sorular sormayın. Bırakın size kendi istediği kadar açılsın. Hiçbir zaman onu suçlamayın ve korkusunu küçümsemeyin. Söylediklerine inanın. Yargılamayın, eleştirmeyin, olayları hafife alan veya alaycı yorumlar yapmayın.

İlgilenin:

Tanıdığınızı sık sık ziyaret edin veya davet edin. Onunla bağlantınızı koparmayın. Onun kendisini daha iyi hissetmesini sağlayın. Eğer evde aşağılanıyorsa büyük bir ihtimalle kendine güveni zayıflamıştır. Ona değer verdiğinizi, dostluğunu önemsediğinizi hissettirin. Onun güçlü yanlarını, beğendiğiniz özelliklerini belirtin. Yaptıklarım övün.

Yardım alması için destek olun:

Ona yardımcı olabilecek yakınlarının olup olmadığını sorun. Gerekirse ona evini açabilecek akrabaları var mı? Eşine sözü geçen bir aile büyüğü, eşinin bir yakını, arkadaşı var mı? Bu kişiden eşi ile konuşması için yardım istenebilir mi?

Bilgi verin:

Bu kitapçıkta da yer alan ve şiddete uğrayan kişilere destek verebilecek kuruluşları araştırın ve bu bilgileri tanıdığınıza verin. Ona Ailenin Korunmasına Dair Kanun'dan söz edin.

Kararlarına saygı gösterin:

Ona evliliği ile ilgili ne yapması gerektiğini siz söylemeyin. Onun kendisi veya çocukları için ne yapabileceğine karar vermesine yardımcı olun. Eğer tanıdığınız eşinden ayrılmak istemiyorsa ve eşini affetmeye hazırsa, onun bu kararına saygı gösterin ama şiddet göstermenin yanlış bir şey olduğunu ve suç sayıldığını vurgulayın. Eğer tanıdığınız eşinden ayrılmaya karar verdiyse ona şiddete katlanmaya devam etmesini Önermeyin. Unutmayın; siz tanıdığınıza destek olmak istiyorsunuz.

Korunmasına yardımcı olun:

Eğer eşi, tanıdığınızı (veya bir anne/baba çocuğunu) sizin Önünüzde azarlıyor veya aşağılıyor veya ona vuruyor ise bunu onaylamadığınızı açık bir şekilde belirtin.

Kendinizin de güvenliğini önemseyin: Buna öncelik verin. Şiddete başvuran kişi sizin müdahalenizden hoşlanmayıp daha da saldırganlaşabilir.

Tanıdığınızın acil durumda size haber verebilmesi için mümkünse bir sinyal veya şifre belirleyin; ona kendisinin ve çocuklarının önemli evraklarının bir fotokopisini size vermesini önerin.

Çocuğunuzun her şeyin farkında olduğunu bilin: Çocuklar kendilerine şiddet uygulanmasa veya şiddet onların yanında gerçekleşmişe bile evdeki şiddeti hissederler ve bundan etkilenirler.

Çocuğunuzla şiddeti konuşun: Çocuğunuzla şiddet konusunda konuşmaya karar verdiğinizde onun sizinle bu konuyu konuşmak istemeyebileceğim veya cevaplamakta oldukça zorlanacağınız sorular sorabileceğini baştan kabul edin.

Kısaca durumu ve ailenin bu durumdan nasıl etkilendiğini anlatın. Sorularına açık ve doğru cevap verin. Detaylara girmeyin.

Bazı çocuklar sizi üzmemek için şiddet hakkında konuşmak istemezler ve üzüntülerini, korkularını, kızgınlıklarını içlerine atarlar. Sizinle duygularını paylaşması onu cesaretlendirin, ama konuşmak istemiyorsa zorlamayın.

Onu dinleyin ve duygularını kabul edin: Çocuğunuz sizinle duygularını paylaşırsa onu ilgi ve anlayışla dinleyin. Yargılamayın, eleştirmeyin ve duygularını geçiştirmeye çalışmayın.

Çocuklar genellikle evdeki şiddetten kendilerini sorumlu tutarlar. Suçluluk duygusu çocuğu derinden yaralayabilir. Çocuğunuza bunun onun suçu olmadığını açık bir şekilde belirtin.

Çocuğunuz şiddet sebebi ile size de kızgın olabilir ve sizi suçlayabilir. Bu normal bir tepkidir. Savunmaya geçmeden dinlemeye çalışın. Söylediklerini dikkate alacağınızı ama şiddetin, sebebi ne olursa olsun kesinlikle yanlış bir davranış olduğunu belirtin.

(devam edecek...)