Bugün 9 Eylül 2017... Mustafa Kemal Atatürk'ün komutası altında Türk Ordusunun düşmanı tabiri caiz ise denize dökerek “Güzel İzmir”i düşman işgalinden kurtarışının 95.yıldönümü!

Türkler açısından çok önem arz eden bir gün. Çünkü Anadolu topraklarında 15 Mayıs 1919'dan 9 Eylül 1922 tarihine kadar başımıza gelmedik melanet kalmamıştır.

Günümüzde bunların farkındamıyız? Elbette bir çok mesele de olduğu gibi bunları da, bilmeyiz. Bize bunları, gizli bir el öğretmemiştir.

Ancak sözlü tarih denilen bir olgu nedeni ile Ege bölgemizin yaşlıları, başlarına gelenleri ve olan bitenleri evde, kahvede, sohbette, muhabbette daima anlatıp durmuşlardır.

Onun için başta İzmir olmak üzere tüm Ege; Atatürk'e ve Türk Ordusuna kalben büyük bir samimiyetle bağlıdır. Gericiliğe, yozluğa, yobazlığa ve düşman seviciliğe karşıdır. Ruhsal genetikleri sebebiyle yeniden başımıza bir şey gelirse, düşmanı tekrar denize dökmeye hazırdır.

Düşman bugünde olduğu gibi sadece Yunan değildir. Onlarca yıl süren plan ve hazırlıklardan sonra 15 Mayıs 1919'ta Yunan askeri; yüzlerce İngiliz, Amerikan, Fransız ve İtalyan gemilerinin refakatinde ve korumasında İzmir'i işgale başlamıştır.

Yaklaşık üç buçuk yıl sonra bir 9 Eylül günü, bu Yunan Ordusu ve kendi ülkesine ihanet eden Rumlar İngiliz gemilerine binerek kaçmışlardır.

Bugünde Ege'deki Türk Adaları; ABD, İngiltere, İsrail, Almanya ve Rusya gibi ülkelerin yönlendirmesi ve isteği üzerine Yunanistan tarafından yerli işbirlikçilerin suskunluğu ile tıpkı Midilli gibi pervasızca işgal edilmektedir. Şimdi siz Midilli'nin işgalini hatta Girit'in verilişini de bilmezsiniz değil mi?

9 Eylül bunları hatırlattığı için önemlidir. Öleceğini bildiği halde direniş ateşini yakan Hasan Tahsin'i, Türk bayrağını yeniden İzmir valilik binasına diken Yüzbaşı Şerafettin'i ve çıplak ayakla, aç bilaç, yorgun argın ama ruhundaki mücadele azmi ile İzmir'e koşarak değil adeta uçarak giren Türk askerini hatırlattığı için önemlidir.

9 Eylül; ihaneti içselleştirmiş yerli işbirlikçilerin durdurulduğu gün olarak önemlidir. Vatanın özgürlüğü ile işgali arasındaki mukayeseyi istemiyerekte olsa yapmak zorunda kalmış olan Türk Milletinin, istiklalin ne demek olduğunu bir kez daha anladığı gün olarak önemlidir.

9 Eylül'ün ifade ettiklerini ve o günün ortaya çıkardığı “9 Eylül Ruhu”nu bir kaç kelime ile anlatmanın elbette aczi içindeyim. Olsun yine de hatırlamak ve hatırlatmak istedim. Sarı Paşa'mı ve onun yılmaz neferlerini anmak istedim.

9 Eylül sadece İzmir'lilere değil, Türkiye'nin dört bir köşesinde ve tüm Türk Dünyasında aklı ve yüreği benim gibi atan herkese kutlu ve aydınlığa ulaşmak için zihinlerdeki prangaların kırıldığı gün olsun.