Şebi-arus ( düğün gecesi)  Hz Mevlana’nın 741. ölüm yıldönümü olan kendi deyimiyle,  bu geceyi düğün gecesi olarak adlandıran Mevlana rabbine, sevgiliye kavuşma gecesi olarak görür. Hoşgörü ve sevginin sembolü olan Mevlana ölümünü bir vuslat olarak tarif etmektedir. Ölüm Mevlana için kişinin aslına dönmesidir. İnsanın kaynağının ilahi cevher olması dolayısıyla “ Allah dönüş” olarak yorumlayan HZ Mevlana sevgi barış ve evrensel görüşleriyle insanlığa ve dünyaya adanmış bir hayattır.  Mevlana 7 asır öncesinden yakmış olduğu ateş gittikçe büyüyen yakıtını tanrıdan alan asla sönmeyen bir ateş yakan ulu insan bugün tüm Dünyada tanınmış asırlar sonrasına fikirlerini ulaştırabilmiş barışa ve sevgiye ve hoşgörüye kapı aralamış büyük bir düşünce adamı ve mutasavvıf. Aynı zamanda şairdir. Hikâyeleri ve öyküleriyle süslediği sohbetlerini kolay anlaşılmasını sağlamanın yanında zihinlerde yer edinmesi dolayısıyla ilgi çekmektedir.
Bugün belki de Dünyada çekilen sıkıntı zulüm ve adaletsizlikleri yıkmanın, hakkı egemen kılmanın gücü sevgiden geçmektedir.  Sevgi ve hoşgörünün egemen olduğu bir yeryüzü yaratabilmiş olsaydık sıkıntı, zulüm ve adaletsizlikten bahsetmiş olmayacaktık.
Sevgi ve aşk Mevlana’nın hayatında en çok önemsediği değerler arasında yer almaktadır. "Gel, gel, ne olursan ol yine gel. 
İster kâfir, ister Mecusi, ister puta tapan ol yine gel. 
Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir. 
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel..." derken hata yap anı’da dışlamıyor tekrar kazanmayı amaçlayan derin bir felsefi düşünceye sahipti.
Her daim doğruluk ve dürüstlüğün önemine değinen Mevlana
"Gönül, yalan sözden istirahat bulmaz. Suyla yağ karışık olursa çırağ aydınlık vermez. Doğru söz kalbe istirahat verir. Doğru sözler gönül tuzağının taneleridir. Gönül hasta olur, ağzı kokarsa ancak o vakit doğruyla yalanın tadını alamaz. Fakat gönül ağrıdan illetten salim olursa yalanla doğrunun lezzetini adamakıllı bilir, anlar. “
“ya göründüğün gibi ol yâda olduğun gibi görün “ derken bizlere iki yüzlülükten ve yalandan sakınmamızı öğütlemektedir. Yalan ve rüşvetin adam kayırmanın tüm toplumu bir virüs gibi sardığı günümüz dünyasında. İnsanlığın saadet bulması mümkün olamayacaktır.  Manevi duygulardan yoksun insanların huzuru ve mutluluğu malda mülkte ararken itibarı gösterişli köşklerde aramaktadırlar. Dünya eğer bugün Mevlana’yı anlamış olsaydı, daha iyi yaşanabilir bir hayat çizmiş olurduk.
Birlikte yaşamanın zevkine varabilmiş olsaydık. Birbirimizin ayıplarını görmek yerine kapatmak, şiddetin yerine barışı,  kinin yerine sevgiyi, savaşın yerine barışı, hoşgörüsüzlüğün yerine hoşgörüyü,  bencil yerine sencil olabilseydik ben yerine biz diyebilseydik sanırım hayat çok daha güzel olacaktı.
Toplumsal düzenin korunması birbirimiz ile alakalı nasıl davranmamız gerektiği konusunda bizlere nasihat niteliğinde şu yedi nasihati bırakmıştır.

HZ. MEVLANA'NIN YEDİ ÖĞÜDÜ


1* Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

2* Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

3* Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

4* Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

5* Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

6* Hoş görülülükte deniz gibi ol.

7* Ya olduğun gibi görün,
Ya göründüğün gibi ol.

Mevlana’nın hakka kavuşmasında yüzyıllar sonra bile bugün Dünyada tanımaya ve anlamaya çalışanların sayısı hızla artmaktadır. Her bölgeden ve her ırktan insanlar Mevlana’yı tanımaya ve onu anlamaya çalışmaktadırlar. O bugün dahi dünyamızı aydınlatan bir güneş gibi insanlığı fikirleriyle aydınlatan sönmeyen ışık olmaya devam etmektedir. Eğer ki Mevlana ulu bir ateş ise,  bizlerde naçizane birer mum olmaya çalışmalıyız etrafımızı aydınlatmamaya çaba göstermeliyiz.  Ancak bu şekilde kurtuluşumuz mümkün olabilecektir kavgadan yana değil barıştan yana tavır takınmamız çünkü insanın tek başına huzur bulması mutlu olması mümkün değildir.  Bireysel güven ve huzur mümkün değildir.  Çünkü adaletten yoksun yaşayan toplumlarda bireyler hangi sınıfta olurlarsa olsunlar, huzur bulmaları mümkün olmayacaktır.  Toplumsal barış güvenin teminatıdır.  Sevgi halkasının içerisine tüm katmanları hiçbir sınıf farkı gözetmeksizin aynı daire içerisine almamızla yarınlara daha mutlu ve refah içerisinde varmış oluruz.
Hz Mevlana’yı bir kez daha, rahmet ve minnetle anarken.
Yüzünüzden tebessüm, gönlünüzden huzur,  kalbinizde aşk ve sevgi eksik olmasın dileklerimle.