Yeni bir kitap yayınladım. Değişik zamanlarda kişilerle, (edebiyatçı, yazar, müellif, şair, mütefekkir) ilgili yazdığım yazılardan seçmelerle 40 yazarın hayatı ve onlarla ilgili görüş, düşünce ve münasebetlerimi anlattım.
Yayınevi sahibi İsmail Derici  bey, 40 yazar çekici, albenili, cazibeli değil, ona Süleyman Çelebi’den günümüze lafını ilave edelim dedi. Kabul ettim. Esasında kimilerine muhalif gelirim ama, ben mülayim bir insanımdır. Makul ve meşru hiçbir teklif tarafımdan geri çevrilmemiştir.
Kitabın ismi Süleyman Çelebi’den Günümüze 40 Yazar oldu ve kitap bu haliyle yayınlandı.
Kitapta 23 irtihal etmiş 17 de yaşayan yazar kısaca tanıtıldıktan sonra onunla ne gibi bir münasebetim olduğunu anlattım.
40 rakamını tesadüfen seçmedim elbette. 40 İlahi dinlerde, belki töresel açıdan anlamlı ve mübarek sayılan bir rakamdır. 40 haramiler, Kırk Kilise, Kırklareli, 40 hadis gibi sıkça kullanılan bir ölçüdür.
15. yüzyılda yaşayan Ali Şir Nevai bir gelenek başlatmış. Tezkirecilik geleneği. Tezkirecilik geleneği şudur. Belli alanlarda öne çıkmış edebiyatçı, şair, yazar, mütefekkir, idareci, tasavvufçu, tabip, elçi gibi belli sayıda , ama daha çok 40 sayıda kişinin anlatılması ve bunun kitap olarak yayınlanmasıdır.
Güzel bir gelenektir. Vefa duygusunun icrası vardır. Tarihte kalmış değerlerin gündeme, güne taşınması vardır. Yeni nesillere iftihar ve istifade edebilecekleri insanları sunmak vardır. O isimler etrafında eğitim-öğretim yapılabilmektedir. Neresinden bakarsak bakalım iyi, faydalı, güzel bir gelenektir, devam ettirilmesinde benim de payım olsun istedim.
40 yazar böylece derlendi.
Kemal Çiftçi bey aziz dostum, kitabın yayınlandığını haber alınca, Ramazan’a da uygun bir durum söz konusu. Mevlid kasidesi malum dini bir değeri var. Beni ve kitabımı TRT Arapça kanalında misafir etti. Kitabın oluşumunu, amacını, etkilerini konuştuk.
Süleyman Çelebi’den günümüze adlı kitapta Molla Fenari, Caca Bey, Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Nihat Sami Banarlı, Mehmet Akif gibi isimler yanında, Cemal Anadol, Tahir Kutsi Makal gibi isimler de yer aldı.
Biyografik bir eser olan Süleyman Çelebi’den günümüze 40 yazar Akıl Fikir Yayınlarının 96 numaralı kitabı oldu.
Kitabın bir adı da                    Tezkiretül Muharririyn
184 sayfadan oluşan kitapta Süleyman Çelebi’den başlayarak, Şeyhül İslam Ebussuud Efendi, Molla Fenari, Ziya Gökalp, Süleyman Hilmi Tunalı, Ahmet Muhip Dıranas, Mehmet Akif Ersoy, Ahmet Hamdi Tanpınar, Erol Güngör, Hakkı Tarık Us, Özkan Yalçın, Şinasi, Faruk Kadri Timurtaş, İbrahim Hakkı Konyalı, Saffet Ürfi Bekin, Nihat Sami Banarlı, Sait Faik Abasıyanık, Cemal Anadol, Cemil Meriç, Abdurrahim Karakoç, Tahir Kutsi Makal, Tarık Buğra, Ayhan İnal, Mehmet Cemal Çiftçigüzeli, Ali Hakkoymaz, İhsan Işık, Abdullah Işıklar, İsmail Hakkı Avcı, Kemal Beyatlı,  A. Rasim Özdenören, Mehmet Nuri Parmaksız, Saim Sakaoğlu, Ahmet Güner Sayar, Ümit Şimşek, Veli Avcı, Cahit Tanyol, Recep Garip, Cansaran Kızıltaş ve Ayhan Güldaş isimleri yer alıyor.
İlgiyle okunacak isimler ve hatıralar, bilgiler var.
Kitabın arka kapağında;
Bir gelenektir, 16. yüzyıldan beri süregelen bir gelenek.Gelenekği, faydalı ise devam ettirmek münevverlerin vazifesidir.Ali Şir Nevai’nin tezkire yazmayı başlattığı bilgisi neredeyse genel kabul görmüştür.Hem tarih içinde insanlığa, bir alanda hizmet etmiş insanları yad etmek, hem de yeni nesillere bilgi-irfan taşımak.Tezkireler bir vefadır aynı zamanda.
Edebiyat, felsefe, tefekkür, tababet, diplomasi ve üst bürokratları tasnif ederek belli sayıda insanı genç nesillere tanıtmak,onları bilgilendirmek güzel bir faaliyettir.
Bizim medeniyetimizde 40 sayısı bir esrar, sır, giz ihtiva eder. İsevi medeniyette de  40 rakamı kutsaldır. Kırkkilise bugün bizde Kırklareli olmuştur.
Kitap şanslı başladı, Ramazan Kitap Fuarı’na yetişti ve iki gün okurlara imzalandı. Parlak kapakta 40 yazarın resimleri yer aldı. Kitapta elbette bilgi yanlışı ve dizgi yanlışı olabilecektir. Tarafımıza bildirilmesini nimet bileceğiz.