Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Lütfü SAVAŞ ile röportaj

Barış, Kardeşlik ve Hoşgörü Kenti-Hatay

Bu hafta; 31 plaka kodlu, Akdeniz Bölgesi’nin Doğu ucunda yer alan, ülkemizin en kalabalık on üçüncü şehri ve Anavatan´a katılan son toprak parçası; Hatay ilimizi konu aldık.

Büyük Önder Atatürk’ün ‘KIRK ASIRLIK TÜRK YURDU DÜŞMAN ELİNDE ESİR BIRAKILAMAZ’ sözünü söylediği ve son günlerinde bile dilinden düşürmediği ‘HATAY MESELESİ BENİM ŞAHSİ MESELEMDİR’ dediği şehirdir, Hatay. Ayrıca İnsanlığın ilk yerleşim yerlerinden ve dünyada kurulan ilk dört kentten biri olan Hatay ilimiz, Türkiye’nin Ortadoğu’ya, Ortadoğu’nun da Anadolu’ya, Akdeniz’e ve Avrupa’ya açılan kapısıdır. Aynı zamanda hem İslam hem de Hristiyan alemi için kutsal bir şehir olan Hatay, ülkemizde inanç turizminin önemli destinasyonlarından biridir.

*

-Sayın Başkanım, sizi basından ve gerçekleştirdiğiniz yararlı projelerinizden tanıyoruz. Ama yine de sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?

Ben 1965 yılında Hatay’ın Yayladağı ilçesinin Dağdüzü Köyü’nde dünyaya geldim. İlk, orta ve lise öğrenimimi Antakya’da tamamladım. 1984 yılında başladığım Anadolu Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni 1990 yılında başarıyla tamamladım. 1990-1996 yılları arasında Kayseri’nin Develi ve Balıkesir’in Burhaniye ilçelerinde T.C. Adalet Bakanlığına bağlı kurumlarda pratisyen hekim olarak görev yaptım. 1996 yılında İstanbul Okmeydanı Sosyal Sigortalar Eğitim Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nde uzmanlık eğitimine başlayıp, 2000 yılında uzmanlığımı aldım. Uzmanlığımı aldıktan sonra Başkent Üniversitesi Adana Eğitim Araştırma Hastanesi’nde öğretim üyesi olarak göreve başladım. Aynı zamanda hastanede mikrobiyoloji laboratuvarının kuruluşunda önemli görevler aldım. 2002 yılında sevdalım olarak nitelendirdiğim Hatay’a dönerek Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde göreve başladım. Memleketime daha fazla alanda hizmet verebilmek için 29 Mart 2009 seçimlerinde Antakya Belediye Başkanlığına aday oldum ve seçilerek görevime başladım. 30 Mart 2014'de yeni kurulacak Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yeniden aday oldum, halkın büyük desteğini alarak ikinci kez belediye başkanı seçildim. Şu anda da memleketimiz için nitelikli çalışmalara imza atıyoruz.

- Hatay’da sizin döneminizde başlayan ve halen devam eden çalışmalarınız nelerdir?

Hatay, yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın da en saygın coğrafyalarından bir tanesi. Antakya Belediye Başkanlığımdan bugüne kadar günlük planlamalar yapmak yerine uzun vadeli programlar yapıyoruz. Göreve geldiğimiz günden bugüne dek Hatay’ı birçok alanda geleceğe emin adımlarla taşımak için gayret gösteriyoruz. Kentin uzun yıllardır ihmal edilen altyapı sorunlarını bilimsel yöntemlerle çözüme kavuşturuyoruz.

- Memleketinin ne denli değerli olduğunu bilen bir başkan olarak, Hatay ilimizin geleceğine yönelik yeni projeleriniz var mı?

Biz Hatay’ın ne denli kıymetli bir şehir olduğunun farkındalığıyla projeler üretiyor ve çalışmalarımıza yön veriyoruz. Bu projelerimizin en önemlilerinden birisi ise dünyanın en büyük fuar organizasyonlarından olan EXPO’nun 2021 yılında Hatay’da gerçekleştirilecek olmasıdır. Bu organizasyon ile 8 bin 500 yıllık tarihimizi bir kez daha dünyaya tanıtma fırsatı yakalayacağız.’ Medeniyetler Bahçesi’ temasıyla katılacağımız EXPO’da 300 dönümlük bir botanik bahçesi hazırlayacağız. Bu alanda 800’ü tıbbi aromatik, 300’ü endemik olmak üzere 3 bin 500 bitki çeşidi sergilenecek. Fuar, kente hem sosyal hem de ekonomik anlamda katkı sağlayarak kentte yaşam kalitesinin artmasına vesile olacak. Bunun yanı sıra Hatay’ın köklü tarihinin lezzetlerini içerisinde barındıran yemeklerinin tescillenmesi için girişimlerde bulunduk ve mutfağımız hak ettiği değere kavuştu. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü(UNESCO) tarafından gastronomi alanında ‘Yaratıcı Şehirler Ağı’na layık görülen Hatay mutfağının birbirinden eşsiz lezzetleri tescillenmiş oldu. Bugünlerde yeni bir projemiz daha var o da Hatay Deniz Otobüsü(HADO).Mersin, Gazimağusa ve Beyrut’a kadar uzanan bir güzergâhta deniz otobüsü seferleri başlatmak için hazırladığımız proje kapsamında Türkiye’nin en hızlı gemisini Hatay’a getirdik. Bürokratik işlemlerin tamamlanmasının ardından seferlerimize başlayacağız.

-Bilim, sanat, kültür ve spor alanlarında ne gibi çalışmalarınız oldu veya bu alanlar ile ilgili yeni projeleriniz var mı?

Hatay’ı bir spor kenti yapmak amacıyla Türkiye’nin 2. büyük spor kompleksini Hatay’a kazandırdık. Tesisimizde 1 kapalı 1 açık olimpik havuz bulunmakta.  Tesisimizde, yüzmeden okçuluğa; basketboldan tenise kadar birçok dalda spor yapma imkânı bulunuyor. Çocuklara ve gençlere yönelik kurslarımızla gelecek nesillerin sağlıkla yetişmesi için büyük çaba harcıyoruz. Onların bu kurslar vesilesiyle aldıkları başarılar ve keşfettiği yeni ufuklar bizi gururlandırıyor. Hatay Meslek Edindirme Merkezimizde her yaştan bireye resim, müzik, tiyatro, bilgisayar, kuaförlük vb. birçok alanda kurs imkânı tanıyoruz. Kentin sosyal ve kültürel yönünü güçlendirmek için tiyatro, konser, sergi vb. sayısız organizasyona imza attık.

-Büyükşehir Belediye hizmetleri olarak yardıma muhtaç ve engelliler için neler yaptınız ve yapacaksınız?

Sosyal Belediyecilik anlayışı ile üreten ve paylaşan toplum olma yolunda çalışmalar gerçekleştirerek, 15 ilçede faaliyete sunduğumuz sosyal marketler ile ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yardım elimizi uzattık. Hayırsever vatandaşlar ve HBB aracılığıyla, sosyal market şubelerinde biriken bağışlar, ihtiyaç sahibi vatandaşlara, kıyafet ve ev eşyası olarak döndü. Bunların yanı sıra ‘Başkan Savaş Hatay’ı Dinliyor’ ekibi kurduk ve vatandaşlarımızın kapılarını tek tek çalarak talepleri doğrultusunda gıda yardımında bulunduk. İnsanlara yardım ederken onları diğer insanların yanında utandırmamak, kırmamak ve onların ihtiyacına göre özgürce hareket edebilmesini sağlamak amacıyla hayata geçirdiğimiz ‘Hatay Kart’ ile yaklaşık 8 bin vatandaşımız, anlaşmalı marketlerden alışverişlerini rahatlıkla yapabilmelerini sağladık.

Hatay Büyükşehir Belediyesi olarak kentimizde yaptığımız çalışmalarla alt yapıyı engelli vatandaşlarımız için uygun hale getirdik. Belediye otobüslerimiz tamamen liftli olup engelli kardeşlerimizin rahatlıkla seyahat edebileceği düzeyde. Bu özel vatandaşlarımızın yolda kalarak mağdur olmaması için il genelinde akü şarj üniteleri montesi gerçekleştirdik. İhtiyaç sahibi ailelerimize uzattığımız yardım elimizi engelli kardeşlerimize de uzatıyoruz ve her ay düzenli olarak sağladığımız gıda yardım kartları ile aile bütçelerine destek olmaya çalışıyoruz. Ayrıca engelli kardeşlerimizin akülü sandalye, manuel sandalye, özellikli sandalye, engelli motoru ve işitme cihazı gibi onların hayatlarını daha da kolaylaştıracak tüm ürünlerin yardımında da bulunuyoruz. Spor kenti Hatay’ımızda spor yapmaya hiçbir şeyin engel olmadığını göstermek için tekerlekli sandalye basketbol branşı, işitme engelliler futbol branşı, okçuluk ve yüzme branşlarında da sporcu yetiştirerek sağlıklı engelli kardeşlerimizi spora teşvik ediyoruz. Tüm bunların yanı sıra yaklaşık 250 engelli kardeşimizi de belediye bünyesinde çalıştırarak hem istihdam etmiş oluyoruz hem de onların sosyalleşmesine ve kendini daha güvende hissetmesine vesile oluyoruz.

- Hayvanların daha iyi koşullarda beslenme ve korunmalarını sağlamakla ilgili çalışmalarınız nelerdir?

Büyüyen kentsel yaşamla birlikte yaşam alanları daralan ve çöp konteynırlarındaki evsel atıklar veya sayıları oldukça az olan gönüllüler tarafından beslenen sokak hayvanları, Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından sokak ve caddelere kazandırılan beslenme odakları ile koruma altına alınıyor. Hem mama hem de suyu aynı odakta barındırma özelliğine sahip beslenme odakları ile bakımevi tarafından işaretlenmiş ve sonrasında alındığı bölgelere bırakılmış olan hayvanların beslenmelerine sağlıklı bir şekilde devam edebilmelerini sağlıyoruz. Ayrıca Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından kente kazandırılan “Geçici Başıboş Hayvan Bakımevi ve Kısırlaştırma Merkezi” il genelinde bulunan sahipsiz sokak hayvanlarının bakım, beslenme ve barınma ihtiyaçlarını karşılayarak onlara sıcak bir yuva oldu. 1.000 hayvan kapasiteli bu tesis, Türkiye’nin ilk hayvan mezarlığını da bünyesinde barındırıyor. Yetişkin ve yavru kedilerin rahat bir ortamda bakımının yapılması, ihtiyaçları dahilinde tedavilerinin gerçekleştirilmesi ve içgüdüsel ihtiyaçlarını karşılamak adına gerekli tüm hizmetlerin verilebilmesi amacıyla il genelinde kedi evleri de açtık.

-Bölge halkımızın belediyeye bakışı ve beklentisi nasıl?

Hatay halkı, bu coğrafyada yüzyıllardır kardeşçe, hoşgörü içerisinde ve omuz omuza yaşamış. Din, dil, ırk ve mezhep ayrımı yapmadan kimse kimseyi ötekileştirmeden bugünlere kadar gelmiş. Hiçbir dış güçten etkilenmeyerek adeta kendi yağında kavrulmuş. Bu sebeple hemşehrilerimin bizlere olan güveni tam. Bize sofralarını açıyor ve bizleri dualarla sahipleniyorlar. Beklentimize gelince o ortak. Biz devletimizin sıcak elini omuzumuzda hissetmek istiyoruz. Bunun için de geçtiğimiz aylarda ‘Hatay Halkı Hakkını İstiyor’ adı altında bir imza kampanyası hazırladık ve 21 günde 500 bin imza topladık. Bu da tüm Hatay halkının ekonomisini düzeltmek ve refaha çıkmak istediğinin bir göstergesi. Biz devletimizden hakkımız olan 5’inci teşvik bölgesine bizi de kabul etmelerini ve destek olmalarını talep ediyoruz-

-Belediyenin diğer kurum ve kuruluşlarla koordineli çalışmaları var mı?

Biz şehrimizin geleceği için Hatay Valiliğimiz ve diğer resmi kurumlarla birlikte çalışmalar yürütüyoruz. Aynı zamanda STK’larla da iş birliği içerisinde gerçekleştirdiğimiz hizmetlerimiz, etkinliklerimiz ve çalışmalarımız var.

- Hatay’ın kültürel ve doğal varlıklarını koruma veya onarmaya yönelik çalışmalarınız var mı?

Kentin tarihi dokusuna sahip çıkarak eski Antakya evlerini geleceğe kazandırıyoruz. Antakya’nın tarih kokan sokaklarında yer alan evleri restore ederek bu değerleri gelecek kuşaklara aktarmayı planlıyoruz. Kent merkezindeki belli mıntıkalarda yer alan avlulu, meyve ağaçlı eski Antakya evlerini özüne uygun olarak yenileyerek, bu yapıları gastronomi merkezi, butik otel ve belediye lokali olarak değerlendirmek için çalışmalar gerçekleştiriyoruz.

-Hatay ilimizin önemli bir sıkıntısı var mı? Varsa en büyük sorunu veya sorunları nelerdir?

Hatay’ın şu an en büyük sıkıntısı Suriye’de yaşanan savaş. Vatandaşlarımız komşumuzda yaşananlardan hem psikolojik hem sosyal hem de ekonomik olarak olumsuz etkilendi. İlimize sığınan misafirlerimiz dolayısıyla hem sosyo-kültürel hem de fiziki anlamda zor günler geçiriyoruz. Halkımızın bu konuda gösterdiği tevazu üslubu takdire şayan. Bizler artık komşumuzda barışın sağlanmasını ve misafirlerimizin de kendi topraklarına sağ salim dönmesini diliyoruz.

- Hatay’ının turistik yerlerini tanıtır mısınız?

Hatay birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, din, dil ve mezhep demeden herkesin kardeşçe yaşadığı çok özel bir şehir. Bu önemli yaşama kültürünün yanı sıra tarihi zenginliği ile adından sıkça söz edilen medeniyet birikimine sahip olan şehrimiz, tarih boyunca Ortadoğu ve Akdeniz’in ticaret merkezi olduğundan dolayı da birçok uygarlık burada ticaret yapmıştır. Bu zengin ve tarihi birikimimiz dünyanın en büyük ve en önemli mozaik müzelerinden bir tanesi olan Hatay Arkeoloji Müzesi’dir.

Hristiyanların hac merkezi olarak kabul edilen ve Hristiyan adının dünyada ilk kullanıldığı yer olan St. Pierre Kilisesi ilimizdedir.

Hatay’ın Defne ve Samandağ ilçeleri sınırlarında bulunan St. Simon Manastırı, ilimizin inanç turizminde önemli bir yeri vardır. Ayrıca Samandağ ilçesinde nüfusun Ermenilerden oluştuğu Vakıflı Köyü’nde de gelenekler yüzyıllardır bozulmadan süre gelmektedir. Hristiyan âlemince kabul edilen birçok şölen farklı din ve mezhepleri bir araya getirir. Bu da kentimizin en önemli değerlerinden bir tanesi.

Hatay’ın en önemli inanç merkezlerinden bir tanesi de Habib-i Neccar Camii’dir. Anadolu’da kurulmuş ilk cami özelliği olarak bilinen camiyi birçok yerli ve yabancı turist ziyaret eder. Farklı dinlerin, dillerin, ırkların, mezheplerin kardeş olduğu bu şehirde Habib-i Neccar Camii hoşgörünün, kardeşliğin merkezi ve şehrin adeta gözbebeği konumundadır.

Bizim tarihi ve kültürel zenginliğimizin yanı sıra en önemli özelliklerimizden bir tanesi de dünyanın en uzun kumsallarından bir tanesine sahip olmamızdır. Samandağ Sahili’nin uzunluğu 16 kilometredir ve sadece yerli halk değil yabancı turistlerin de ilgisini çekmektedir.

- Hatay’ının Yöresel Yemekleri ve Özelikleri Nelerdir?

Binlerce yıllık tarihi geçmişi ve zengin yemek kültürüne sahip olan ilimiz Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü(UNESCO) tarafından 2017 yılında gastronomi alanında ‘Yaratıcı Şehirler Ağı’na layık görüldü. Bu şehrimiz için oldukça önemli bir gelişme. Hatay’ın mutfağının yemek kültürünün zenginliğinde insanların ilk yerleşim tarihi M.Ö. 300 yılından bu yana Hristiyanlıktan Museviliğe, İslamiyet’ten Ermeniliğe kadar çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmış olmasının büyük payı var. Dünyadaki 23 medeniyetin 13'ü burada yaşamış, tarihi geçmişimiz, kültürel değerlerimiz, medeniyet birikimimiz var. Burada birçok yemek kültürü birbirleriyle barışık yaşamış, çatışmamış, birbirlerinden esinlenmişler. Şu anda 600'ün üzerinde yemek çeşidine sahip bir coğrafyadan bahsediyoruz. Hal böyle olunca dayanılmaz lezzet kaçınılmaz oluyor. Sulu yemekleri, et çeşitleri ve birbirinden lezzetli tatlılarıyla Hatay mutfağını bu denli ünlü yapan özelliklerin başında, bölgeye has bir şekilde yetişen baharatlarımızın aromasının da etkisi var. Yüzyıllar boyunca çok kültürlü bir geleneğin sürdürüldüğü özel bir coğrafya olan Hatay’da yaşamış uygarlıkların her biri Akdeniz’in incisi Hatay’a ayrı bir lezzet mirası bırakmış. Birbirlerinin kültürlerini ve inanışlarını benimsemiş Hatay’da özellikle alevi vatandaşlarımızın vazgeçilmez yiyeceklerinden biri olan Hirisi(Aşur) bayramların vazgeçilmez lezzetlerindendir. Katıklı ekmekten, kaytaz böreğine; oruktan, tepsi kebabına kadar birçok damak çatlatan yemek çeşitlerimiz var.  Ayrıca meze çeşitlerimizden zahter salatasından, taratora; abugannüçten humusa kadar birçok meze çeşitlerimiz herkes tarafından yoğun ilgi görmektedir.  Ve son olarak da Hatay denilince ilk akla gelen ve UNESCO tarafından da tescillenen ve Hatay’a gelenlerin yemeden dönmediği en önemli tatlısı künefe de bizim en önemli tatlımızdır.

- Sayın Başkanım, son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?

Hatay Büyükşehir Belediyesi olarak bugüne kadar ne yaptıysak halkımız için yaptık. Göreve geldiğimden bu güne kadar Hatay’ın tarihi, kültürel ve sosyal açıdan geleceğe taşımak için halkımız ile el birliği ile çalışarak hizmet ettim. Ve şehrimizin en önemli sorunlarına çözümler üretmek için özverili çalışmalar gerçekleştirerek halkımın huzurunu ön planda tuttum. Hatay’a kazandırmış olduğumuz dev projeleri ulusal ve uluslararası alanda tanıtarak şehrimizi en güzel şekilde temsil ettik. Tüketen değil ürettiklerini paylaşan bir toplum olmak için de çaba sarf ediyoruz. Hatay birçok medeniyete ev sahipliği yapmış çok özel bir şehir. Binlerce yıllık tarihi ve dünyaca ünlü zengin yemek kültürü ile oldukça isminden söz ettiren bir şehir. Değerlerimize sahip çıkarak bu zenginliklerimizi bizler de gelecek kuşaklara aktarmak istiyoruz. Hatay herkesin bir defa bile olsa gelip görmesi gereken çok özel bir şehir. Tüm dostlarımızı Hatay’ın zengin kültürünü yakından görmeye davet ediyoruz.

Mevcut ve yeni çalışmaları ile birlikte Hatay ilimizin de özelliklerini bizlerle paylaşan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Lütfü SAVAŞ’A sonsuz teşekkür ediyor ve saygılarımızı sunuyoruz.

*

Yöresel Yemeklerimiz Yeterince Tanıtılmıyor:

Ülkemizin en zengin mutfağına sahip şehirlerimizden biri olan Hatay ilimizi konu almışken, yöresel yemeklerimizin tanıtımı konusuna da değinmek istedim. Özellikle büyük turizm firmalarımız, turizm cenneti ülkemizin yöresel lezzetlerini yeterince tanıtmadıklarını düşünüyorum. Peki, bunun büyük turizm şirketleriyle ne ilgisi var? Çok ilgisi var demekte yeterli olmaz: Bizim sorunumuz tam olarak ta budur. Nasıl mı? Lider gastronomi uzmanları yetiştirmek ve kendi bol malzemelerimizle yapılan yeni lezzetlerin arayışında olmamız gerekirken, maalesef büyük otellerimiz başta olmak üzere restoranlar, AVM’ler ve çoğu ulaşım firmalarımız; “yeni yemek trendleri” denilen ve yabancı markalarla tanınan yiyeceklere yönelmişler. Günümüzün en önemli problemi haline gelmiş zararlı fast food yiyecekleridir. Üstelik bu ürünlerin yüzde doksanı yabancı markalarla bilindikleri gibi, kalorisi yüksek besinleri ve uzmanların tavsiye etmedikleri zararlı gıda maddeleri de içermekteler. Dolayısıyla bedenimize verdikleri zarar kadar ülkemizin bütçesini de olumsuz etkilemektedirler.  Oysa her damak tadına uygun olan yemek türlerimiz ile sağlıklı, dengeli beslenmeye ve vejetaryen mutfağına da kaynaklık edebilen Anadolu mutfağımızı canlandırarak, yöresel yemeklerimizi modern bir ambiyans ile sunarsak, bu yabancı markaların önüne geçebilir ve yemek kültürümüzü tüm dünyaya tanıtabiliriz.

*

31. Hatay

Güney’in en parlak yüzünü gördüm Hatay’da.

Nur dağlar, Asi Nehri ters akar Doğu’sunda,

Okyanus gün yüzü açar Akdeniz kıyısında.

İl kimseyle gülüşür mü ki? Etmeyin alay,

Misafirini tebessümle karşılar Hatay.

Atatürk bitkin halde, bize kalacak Hatay,

Düşmanın akıl sır erdirmediği bir olay.

O sıhhati vatanı kurtarmakla bulurdu,

Gökler Al Bayrak’la bürüldü, kaçtı Fransız’lar,

Kışla’ya döküldü, asil dürüşlü kadınlar.

Habib-i Neccar Camisi, fardır kutsallığa,

Arkeoloji Müzesi, skoru az dünyada,

Saint Pierre kilisesini gör mutlaka.

Yürü Harbiye Şelalesi’nden Altınçay’a,

Sınırdır Antakya, iklim koşulu bambaşka.

Doğu’nun ilk denizi, pak suyu, ince kumu.

Palmiye İhracatı, tırlar meyveyle dolu,

Halkı bulmuş, sanayinin en başarı yolu.

Körfezin serin havası devadır soluğu,

Hep yemyeşildir İskenderun’un sağı solu.

Hande Hamdiye AGİRMAN