Bugün, 30 Ocak 2018; Salı Mars günü, Ay Yengeç burcundayken güne başladık.

Ay Yengeç burcundayken; “anaç ve korumacı” tarafımızla ile ön plana çıkarız.

Ay Yengeç burcunun yöneticisidir. Dolayısı ile kendi evindedir. Ay’ın burada ki seyri sırasında içgüdülerimiz olarak bazı eskiye dayalı bilgilere ulaşırız.

Ay Yengeç’teyken oldukça hassas, alıngan  ve duygusal oluruz.

Milliyetçi duygularımız bu günlerde tavan yapar.

Muhafazakar, gelenekçi tavırlar sergileriz.

Sezgilerimiz bugünlerde artar ve çevremizde ki kişilere karşı aşırı hassaslaştığımızdan biraz da depresif görünebiliriz.

Çevremizde ki kişileri kaybetmememiz için, aşırı alıngan tarafımızı kontrol altına almamız önemli olacaktır.

Ay saat 19:41’de  Yengeç burcundayken boşluğa giriyor.

Ay saat 21:53’te Aslan burcuna geçiyor.

Ay Aslan burcuna geçtiğinde kimliğimiz ortaya koyarız.

Organizasyon becerimiz ve yeteneklerimiz ile dikkatleri üzerimize çekeriz.

Bugünlerde kendimize güvenimiz tavan yapar.

Gruplara liderlik eder, ilişkilerimizde cömert ve cesurca davranırız.

Ay Aslan’dayken herkes ilişkilerine “zerafet” getirir. 

Son derece açık her şeyi ortaya koyarak davranırız. Gizliliklere de bu günlerde yer vermeyiz. Her şeyi açıklıkla yaparız. Aslan doğası gereği dürüstlük sergilemek zorundadır.

Bu nedenle gizli kapaklı işlere de itirazımız vardır.

Ay Aslan’da iken ortaya çıkan; olaylar nedeniyle skandallar da yaşanır.

Ay Jüpiter 120 derecelik açısı ile

  • Abartılmış hisler
  • Yükselen hormonlar
  • Açılan iştah
  • Etik konular
  • Bolluk bereket
  • Çoşku

Bugünün, çoşkulu enerjsi ile; kişiler tutamayacağı sözleri verebilirler. Sonradan üzülmemek için sakin olmakta fayda var.

Bugünkü Jüpiter’in olumlu enerjisini hukuksal konularınız için değerlendirebilirsiniz.

Ayrıca bugün yüksek eğitiminizle ilgili bir karara varabilirsiniz. Gideceğiniz Uni’yi seçebilirsiniz. Akademisyenlerden destek görebileceğiniz bir gündür.

Uzun süredir planladığınız uzak yerlere seyahatlerle ilgili kararlarınızı alabilirsiniz.

Günün enerjilerini bu şekilde değerlendirebilirsiniz.

Ay’ın Uranüs ile kurduğu 90 derecelik açının etkisi ile; olayların ne yönde gelişeceği bilinemez.

Umulmadık olanı bekleyin derim...

-Kendimizi “özgür” hissetmek isteyebiliriz. Ani çıkışlarımız olabilir.

-Ancak bu enerjinin etkisi ile girişilen işlerde kalıcılık olmaz.

-Biraz, asi, deli, sıra dışı, beklenmedik marjinal davranışlar sergileyebilirsiniz.

Ay’ın Plüto ile oluşturacağı 180 derecelik açının etkisi ile;

  • Negatif yönde duygu değişimi
  • Güç hisler
  • Gücünü kötüye kullanma eğilimi
  • Derin duygular, sezgiler
  • Rekabet
  • Güç çekişmeleri
  • Manipülasyon
  • Şiddet
  • Gizemli duygular
  • Duygusal şiddet

Duygularda manipülasyon ve gergin etkiler hakim. Yakıcı, yıkıcı ve duygularda bilinç altımızda dönüşüm yaşatabilecek etkiler görülebilir.

Güçlü hisler, derin duygular, şiddete neden olabileceğinden bu enerjinin yaratıcı bir işle açığa çıkması daha doğru bir kullanım olur.

Ay ile Merkür’ün karşıtlığında ise; zihin faaliyetlerimizde duygusal travmalara neden olabilecek bir açı.

“Söz”lerin duygularımızı sarmasını yaşayabiliriz.

Bu nedenle; “iki düşünüp, bir konuşma” zamanı olarak ta niteleyebiliriz bu zamanı.

Bugün; yaşadığımız zihinsel faaliyetler canımızı sıkabilir.

Anılara ve geçmişe fazla takılmamak lazım..

AY TUTULMASI

31 Ocak 2018’de Ankara saati 16:26 itibari ile 11°37’/Aslan burcunda Aslan-Kova aksında yılın ilk “Tam Ay Tutulması” gerçekleşecek.

Ocak ayında ikinci defa yaşadığımız bu Dolunay aynı zamanda bir AY TUTULMASIdır.

Bu tutulma “Saros 124 serisinin” 49. Tutulması olup, serinin 14. “Tam Ay Tutulması” oluyor.

124 Saros serisine ait bir tutulmadır ve bir önceki “Tam Ay Tutulmasını” 21 Ocak 2000 yılında yine Aslan burcunda yaşadık.

Bu Ay tutulması yeryüzüne en yakın konumda gerçekleştiğinden (356.566km) ayrıca bir SÜPERAY’dır.

Bu Ay Tutulması aynı zamanda bir MAVİ AY’dır. (Aynı ay içinde ikinci kez Dolunay gerçekleşirse bunun ikincisine “Mavi Ay” deniyor).

Ayrıca Ay’ın yeryüzüne bu kadar yakın olmasından dolayı alacağı renge göre de KANLI AY adını da alabiliyor.

Bu Ay tutulmasını ayrıca bir TAM AY TUTULMASI olarak yaşayacağız.

Tutulma 11°37’/Aslan burcunda gerçekleşiyor.

Aslan burcu: Kimliğimiz, şuurlu tarafımız, organizasyon becerimiz, otoritemiz, egomuz, yaratıcılığımız ile alakalıdır.

Ay tutulmaları; Ay ile Güneş’in karşı karşıya geldiği aynı Dolunay zamanında olduğu gibi insan üzerinde daha çok “psikolojik etkilerini” ortaya çıkaran kadersel olayları anlatır.

Çünkü tutulmalarda Ay düğümleri bu konumlanmalara eşlik eder. Sonuç olarak Tutulmalar kadersel yaşayacağımız olayları anlattığından; önemlidir.

Ay tutulmaları da aynı zamanda Dolunaylarda olduğu gibi; sonlanmaları, bir neticeye bağlamayı ve “gizli” olanı  açığa çıkarmayı amaçlar.

Yılın bu ilk  Ay tutulması;  Aslan- Kova askında Aslan burcunda gerçekleşecek.

Tutulma: Kuzey ve orta Avrupa, Asya, Avustralya, Kuzey ve doğu Amerika, kuzey ve güneybatı Amerika, Pasifik, Atlantik, Hint okyanusu ve Antartika’dan gözlemlenecek.

Toplam 5 saat 17 dakika sürecek olan tutulma; sadece bitim aşamasında (Penumbral) 19:07 de Türkiye’den  sadece birkaç dakika gözlemlenebilecek.

Bu Ay tutulması ile; bireysel bazda,

  • hem ikili ilişkide özgürlüğümüz,
  • hem sıra dışı bir işten “fark yaratarak” gerçekleşen ortak kazançlarımız

ve bu konuda ne kadar yetenekli olduğumuzu ortaya koyan bir “Ay Tutulması” yaşayacağız.

Kadersel olarak, kimliğimizi, yeteneklerimizi, organizasyon becerimizi ortaya koyacağımız bir süreç olarak yaşayacağız.

Yılın bu ilk Ay tutulmasının etkisini, yaklaşık 6 ay kadar hissedeceğiz. Ancak 16 Şubat’ta Güneş tutulmasıyla birlikte aslında söz sahibi olacak olan tutulmanın bu Güneş tutulması olacağını da unutmayalım. Bu etki altındayken; riskli girişimler yapmamaya dikkat etmeliyiz.

Ankara merkezli çizilen bu Ay Tutulmasını, Dünya astrolojisine göre  yorumladığımızda ise;

Halkın durumunu, yönetimsel şeklini, becerilerini açığa çıkarıp, gözler önüne seren bir Ay Tutulması olduğunu görüyoruz.

Ülke liderinin ise;

  • Diplomatik ilişkileri
  • Ekonomik durumu
  • İkili ilişkileri

ile de, açığa çıkan bir durum olarak yaşayabiliriz.

Bir takım yeni açıklamaların yapılacağı bir Tutulma olabilir.

Dolayısı ile bu Ay tutulmasının konusu olarak;

Maddi ve manevi değerlerimiz, Ülke olarak kazançlarımız, hazinemiz, ödemelerimiz, ortaklarımız, borçlarımız, kaynaklarımız konusu ön plana çıkıyor.

Açığa çıkan konular “liderlerin diplomatik ilişkileri” üzerine olabilir.

Finansal alınan kararlar.

“İkili ilişkiler” konusunda bilinmeyen bazı durumların açıklanması olarak yaşayabiliriz.

Bundan başka yine de olayın bütününde bir remi görememe, netleşemeyen bir tablo söz konusudur.

Hayal kırıklıkları olduğu gibi, olayları algılayamama da söz konusu olacaktır.

Ayrıca bu Dolunay’a Ceres astroidi eşlik ediyor.

Ceres keşfedilen(1801)  ilk astroidlerden olup; mitolojide bir Tanrıçanın adını taşır.

Ceres dişil enerjiyi temsil etmekle birlikte, anne, annelik, hamilelik gibi konulardan  başka “dişil yaratıcılık” ve “dişil zekanın” da ön plana çıktığı konulara dikkat çeker.

Bu Tutulmada; iİlişkiler,  kadın konularının yanında annelik, çocuklar, hamilelik gibi konuların daha çok ışık tutulduğu bir tutulma olacak.

Ceres eski Yunan mitolojisinde Tanrıça Demeter yani “toprak anadır”. Dolayısı ile bu tutulma aynı zamanda toprağın verimliliğine veya kıtlığına da tarım konularına da ışık tutacaktır.

Tarım konusunda yaşanacak bolluğun ve kıtlığın habercisi olabilir.

Bu Dünya için bir kıtlığın işareti olsa bile;

Türkiye’nin doğum haritasının Akrep burcu olması nedeniyle ve buradan Jüpiter’in “bolluk ve bereket” enerjisini aldığımızı düşünürsek;

Kasım ortalarına kadar her ne kadar Dünya’da bir “kriz” söz konusu olsa bile; bunu Türkiye’nin dönüşerek  “hayatta kalmayı öğrenmesi” olarak görebiliriz.

 Ayrıca bu astrolid’in Tutulmaya eşlik etmesi nedeniyle, hasat, tarim, “beslenme”, annelik, muhtemelen Dünya’da yaşanabilecek bir “kıtlık” konusundan söz edebiliriz.

Bu konuda bazı aydınlatıcı duyuruların, konferansların ülkeler arası anlaşmaların olabileceği bir tutulmadan söz edebiliriz.

Dünya’da yaşanabilecek “açlık” konusu gözleri Türkiye’nin verimli toprakları üzerine çevirebilir. Dolayısı ile Türkiye muhtemelen yaşanabilecek böyle bir krizi fırsata çevirebilir.

Tarım konusunda ciddi sorumluluklar alınabilir.

Dünya’da böyle bir farkındalık konusu da yaşanabilir.

Yarın: Tutulmanın Türkiye’ye etkisini okuyabilirsiniz.

Sağlıkla