Ay Balık burcunda iken; tüm tecrübelerden geçmiş olgunlukta olarak somut dünyanın kapılarını açar ve ruh ve kimlik olarak çözülmeye başlarız. Somut tarafa akarız. Zihnimizin daha çok mistik alandan beslendiği iki günlük bir süreç yaşayabiliriz.
Sanatçılar için oldukça ilham alınacak bir süreçtir
Sabah erken saatlerde saat 05:33 itibari ile  Güneş Kontra Paralel Neptün açısı ile somut dünyaya sıkı sıkı tutunanlar için biraz sıkıntılı bir süreç olacaktır. Akışa bırakmak yararlıdır.
SULARDAN gelecek tehlikeye de dikkat çekmektedir.
Özellikle Kaptan’ları ilgilendirecek haberler veya suyla işi olan her türlü otorite kişi için sıkıntılı bir dönem…
Bilinmeyen soyut veya mistik konulara eğilim görülebilir. Bir müddet sınırları kaldırıp, ilahi alandan beslenilebilinir.

Gece yarısı Ay Neptün ile kavuşumu saat 01:20 itibari ile  Ay Neptün o derecedeler. Hayller ve illüzyon devreye girer. Sanatçıların ilham açısı olarak değerlendirebilecekleri bir açı olduğu gibi ilahi alandan da beslenilen bir açıdır. Soyut konulardan  duygusal olarak beslenilir…
Sabah saat 08:45’de kesinleşen  Ay’ın 60 derecelik açısı ile Plüto kontağı ile akışa bırakılırsa şifa bulunur.  Vizyoner düşünceler için değerlendirilmesi gereken bir kaç gün olarak görülebilir. 
Akşam üzeri saat 19:48 itibari ile Ay Paralel Merkür  açısı ile zihnimiz keskinleşir ve net olarak olayları görürüz. İletişim haberleşme ve organizasyon işlerimizi başarı ile yerine getiririz.

*

TÜRKIYE ICIN 29 AĞUSTOS’TA GERÇEKLEŞEN BU DOLUNAY NE ANLAMA GELİYOR?

Türkiye haritasının yükselen yöneticisi olması sebeyle, ve de ay aynı zamanda halkı temsil ettiğinden bir de Astroloji de direk Anne olup direk olarak ülkemizin kadınlarını yani Ana’larını temsil ettiğinden Bu Dolunay’ın daha çok ülkenin ANAları için bazı gelişmeler olacağını gösteriyor.
Ancak Dolunay’ın NEPTÜN gezegeni ile kavuşması ve de Asc ile 120 derecelik uyumlu açı kurması ile,, Neptün= fuluğluk, netleşememe, kafa karışıklığı anlamına da geleceğinden; Türkiye’nin tepe noktasında olan bu Dolunay, biraz da “halkın ve Anaların” kafalarını karıştıracak olan olayların 3. Evde bulunan  (medya, teknoloji, haberleşme, eğitim alanı v.s)  Güneş yani otorite tarafından,  (10. Ev Uranüs ile “altınoran açısı”) teknolojinin kullanılarak iletişim ve medya yoluyla bir illüzyon bir kafa karışıklığı bir hoşluk olarak gerçekleşebileceğini göstermektedir.
Merkür Terazi’de transitte (1 Kasım’a) kadar  ve  Türkiye haritasının Mars ile kavuştu ve buradan Türkiye’nin Ay’ı yani halkı ve Anaları ile 90 derecelik gerçin açı kurulmakta bu da, Diplomatik yollardan da olsa savaş söylemlerinin halkı ve özellikle “Ana” gerdiğini göstermektedir. 
Ancak anneleri temsil eden Ay Türkiye haritasında,  12.evde yani dışa vurulmayan içte yaşanan bir durum. Yani kol kırılır yen içinde kalır durumu.
Ancak gerçekte bu savaş söylemleri her ne olursa olsun halkı ve özellikle ANA ları germektedir…
Merkür’ 20 Kasım’da Akrep burcuna geçecek; ve Türkiye’nin Güneş’i üzerine gelecek (yani otorite figürlerini temsil eder.) 
Bu tarihten itibaren,  iletişimde DİPLOMASİ yerini, ZEHİRLİ ACIMASIZ VE SOKAN sözlere bırakacaktır…
Uzun vadede; Türkiye için; Plüto Plüto karşıtlığı 180 dercelik açısı ile,  bir değişim dönüşümün içinde olduğumuzu göstermektedir… ( 2008-2024)

*

Yine bir küçük OSHO hikayesi ile devam etmek istiyorum….

UYKUDAYSAN GELECEK GEÇMİŞİN YANSIMASIDIR

Gelecek sadece genişlemiş geçmiştir. Gelecek tekrar tekrar geçmişin yansıtılmasıdır. 
O bir hazine değil. 
Ve şayet geçmişe yapışır ve onun bir hazine olduğunu düşünürsen elbette zihnin onu gelecekte tekrar tekrar yaşamak isteyecek.
Geleceğin modifikasyon yapılmış geçmişten başka bir şey olamaz; birazcık yontulmuş, birazcık dekore edilmiş ama aynısı olacak çünkü zihin bilinmeyen bir şeyi düşünemez.
Zihin sadece bilineni tasarlayacaktır, bildiğin şeyi.
*Alışkanlık yoluyla yaşarsın; bunun anlamı alışkanlık aslında senin aracılığınla yaşar demektir.
Alışkanlığın kendisi ısrar eder, onun kendi enerjisi vardır. 
Elbette senden enerji alır ama geçmişte sen işbirliği yaptın ve şimdi de işbirliği yapıyorsun. Zamanla alışkanlık efendi sen de yalnızca bir hizmetkâr, bir gölge olacaksın.
Alışkanlık emiri, komutu verecek ve sen de sadece itaatkâr bir hizmetçi olacaksın. 
Ona uymak zorunda olacaksın
OSHO
Sağlıkla