19 Mayıs Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kutsal Anadolu topraklarına ayak bastığı, Samsun halkının gözlerinde vatanseverlik ve fedakârlık duyguları ile Gazisini bağrına bastığı kutlu bir gündür.

19 Mayıs tüm umutların tükendiği bir anda Hayır! Diyerek çıkılan kurtuluş yolunda, bağımsızlık için Anadolu'nun dört bir yanında yanan çoban ateşlerinin alev alev yangına dönüşeceği, bir ulusun işgale ve esarete karşı ayağa kalkışını müjdeleyen bir kader günüdür.

19 Mayıs çürümüş ve çökmüş bir çınardan yeni bir devlet olarak doğacak olan Türkiye Cumhuriyetinin tohumlarının toprağa düştüğü, Türk halkının ve ezilen tüm ulusların umutlarının yeniden yeşerdiği bir gündür. 

19 Mayıs on milyonluk hasta, yorgun ve fakir halkın çöktüğü yerden kalktığı tarihtir.

19 Mayıs tarihi bir halkın kendi kaderini tayin etmek üzere işgalcilere, emperyalistlere, mandacılara, saltanata, din bezirgânlarına, azgın bozguncu çetelere, açlığa, cehalete kapitülasyonlara karşı tam bağımsızlık mücadelesinin adıdır.

19 Mayıs halka dayanan, mali imkânlarının bile halkça karşılandığı  milli mücadelemizin tarihidir. Türk olmanın şuuruna erişecek bir milletin dirilişidir. 

19 Mayıs; bir milletin esarete direnişinin, özgürlüğe koşuşunun, medeniyete erişmesinin, demokrasi ve cumhuriyet ile tanışmasının önemli başlangıç noktasıdır ve yanan ilk meşaledir.

19 Mayıs SAMSUN’DUR. 19 Mayıs; Atatürk Gençliğinin bu meşaleyi yeniden ele alacağı gündür. 19 Mayıs sadece Atatürk’ün değil Türk milletinin doğum günüdür.

98 yıl önce Mustafa Kemal Paşanın Bandırma vapurunda Samsun’ a bir an önce varmak için duyduğu heyecanın aynını yüreğinde hisseden her Türkün, onun ümit ve tasavvurlarını olumlu bir inanca dönüştüren Samsunluların, her zorlukta ve sıkıntıda Mustafa Kemal gibi düşünenlerin, onu anlayan ve emanetini korumak üzere ant içmiş tüm yurttaşlarımızın 19 Mayıs Atatürk’ü anma, Gençlik ve spor bayramı kutlu olsun.

19 Mayıs sadece Gençlik ve Spor bayramı değil, Atatürk’ü anma daha da önemlisi anlama bayramıdır.

On iki senedir yavaş yavaş, sindire sindire uygulanan Atatürksüz, Türksüz bir toplum yaratma mühendisliğinin sonucu olarak, bu bayramda da 19 Mayıs şehri olan Samsunumuzdaki resmi bayram etkinliklerinde Atatürk’ü anma adına hiçbir planlamanın yapılmaması bizleri hiç şaşırtmamıştır. Her fırsatta Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı yarı aydınları, sunucuları, yalancı ve çukur tarihçileri konuk etme yarışındaki yerel yöneticilerin en azından bu ulusal günde yönettikleri toplumun diğer yarısını düşünerek toplantılar düzenlemesini umut etmek ancak iyimserlik olurdu.

Kinden değil, insan ve millet sevgisinden beslenen, tarikat ve cemaatlerin hurafelerinden değil bilimden, evresel çağdaş değerlerden ilham alan, Türklüğünün kıvancındaki Atatürk gençliği her şeyin farkında olup bugünde görev ve sorumluluğunun bilincindedir.

Türk Gençliği Atasına ve annesi Zübeyde hanımefendi başta olmak üzere özel hayatına ve aziz hatırasına saldıran meczup ve satılmışların arkasında, dudak üstü bıyıklarının altında gizliden gizliye sırıtan, el ovuşturan azmettiricilerini bilmektedir.

Türk gençliği ayaklar altına alınan Atatürk Milliyetçiliğini yine layık olduğu yere, yani başlar üstüne yükseltmeye azimlidir.

Türk gençliği, emperyalistlerin ve yerli işbirlikçilerin ülkesine biçilen büyük Ortadoğu projelerini ayakları altında çiğnemeye kararlığındadır.

Türk gençliği ekmek ile özgürlük arasında tercih yapmak zorunda kaldığında Özgürlüğü seçmekte bir an bile düşünmemekte, KHK’lerin bir terbiye sopası olarak kullanılmasına ölümüne aç kalarak direnmektedir. 

Bu nedenle 19 Mayıs 2017 hiçbir şeyin bitmediği, mücadelenin yeni başladığı, ulusal egemenliğin tek bir kişiden alınarak ve tekrar halkın iradesinin üstün kılınacağı, aydınlık şafaklara uyanmak için kolları sıvanacağı, ayağa kalkılacağı en uygun tarihtir.

Elimizde hiçbir kuvvet olmayabilir. Yalnız büyük Türk Milletinin asaletinden doğan ve vicdanları dolduran yüksek ve manevi kuvveti bize yetecektir. İşte bu kuvvet Türk Milletine ve birbirimize güvendir.

Atatürkçü Düşünce Derneği Samsun Şubesi olarak bu güven, azim ve karalılığın bir parçası olarak dinlediği şarkıdan, alışveriş yaptığı markete, izlediği ve dinlediği sanatçıya kadar ayrışmış, kutuplaşmış olan Türk milletine çağrı yapıyoruz;

Gelin Atamızın çizdiği yolda birleşelim, Aydınlık bir gelecek ve Çağdaş bir ulus yaratmada omuz omuza verelim. Bu bayramı Atatürksüz ve Türksüz kutlamaya cüret edenlere bir ders verelim. Coşku ile kucaklaşalım, beraber halay çekelim, horon tutalım, zeybek oynayıp diz vuralım.

Kurtuluş(tütün) iskelesinde gözümüzü ufka dikip ’Bir daha gel Samsundan’ yerine ’Buradayız Atam. Yüzlerce, binlerce Mustafa Kemal senin ayak izlerini takip ediyoruz’ diyelim ve Samsun caddelerini bayraklarımızla, fenerlerimizle, marşlarımızla, türkülerimizle inletelim. 

Türk Ulusu’nun yüreğinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ateşlediği, Bağımsızlık ve Özgürlük Meşalesi” Ulusumuzun, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi bugün de tek ve en güçlü aydınlatıcısıdır. Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 98. Yıl dönümünde de, bu meşalenin aydınlığında atılan her adımdan ilk günkü kadar mutluyuz, gururluyuz. Ulusça her türlü engellemeye rağmen daha nice yıllar ve yüzyıllar, O’nu anacak, izleyecek, anlatacak ve ilkelerini savunacağız. Her yıl bir önceki yıla oranla daha içten, daha anlayarak yolunda yürüyecek ve çağdaş uygarlık düzeyine Onun fikirleri ile erişeceğiz.

Bizleri özgürlük ve egemenliğimize kavuşturan, Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşlarının, aziz şehit ve gazilerimizin manevi huzurunda saygıyla eğiliyor, minnetlerimizi sunuyoruz

Ruhları şad olsun.