Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı’nın gelenekselleşen Avrasya Ekonomi Zirvesi etkinliklerinin bu yıl 19’uncusu gerçekleştirildi. Adı “ekonomi zirvesi” olmasına rağmen, küresel çapta katılımla gerçekleştirilen bu zirvelerde, ekonomiyle iligili sorunların yanı sıra, dünyamızı ilgilendiren sosyal ve kültürel sorunlar da konunun küresel çapta isim yapmış uzmanları tarafından dile getiriliyor, çözüm önerileri sunuluyor. Medyamızın, İstanbul’da gerçekleştirilen ve dünya çapında politikacıları, iş, bilim ve din adamlarını konularının uzmanlarını biraraya getiren bu zirvelerden gerektiğince yararlanamadığı düşüncesindeyim. Oysa ki alanlarında başarılı olmuş pek çok yöneticiyi, siyasetçiyi, din ve bilim adamlarını bir araya getiren bu zirvelerden, dünya çapında ses getirecek haber ve röportajlar çıkarılabilir.

Diyalogla İpekyolu; Ekonomi, Enerji, İstemsiz Göç ve Terörizm” ana temasıyla 5-7 Nisan 2016 tarihlerinde İstanbul’da, WOW Hotels Convention Center’da gerçekleştirilen19. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde terör ve göçmen krizi başta olmak üzere enerji, ekonomi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği gibi sorunların mercek altına alındı; katılımcılar bu önemli küresel sorunlar konusundaki görüş ve düşüncelerini anlattılar.

Toplam 40 ülkeden cumhurbaşkanı, meclis başkanı, başbakan, bakan, milletvekili, büyükelçi, konsolos, ticari ateşe ile iş, bilim ve din adamlarını İstanbul’da buluşturan  Zirve’ye, 4’ü aktif olmak üzere 11 cumhurbaşkanı, 1 meclis başkanı, 4 eski başbakan, 4 aktüel başbakan yardımcısı, 25 aktüel bakan, 13 uluslararası kuruluş katıldı. 222 yabancı temsilcinin konuştuğu zirvede cumhurbaşkanları, bakanlar, milletvekilleri ve çeşitli alanlardaki uzmanlar, küresel sorunlar konusunda görüş ve düşüncelerini dile getirdiler. 19 Avrasya Ekonomi Zirvesi’ne Türkiye’den 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Yardımcıları; Mehmet Şimşek ve Tuğrul Türkeş, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Vasip Şahin katıldı.

MARMARA GRUBU BAŞKANI Dr. AKKAN SUVER ZİRVENİN AMAÇLARINI ANLATTI

.19. Avrasya Ekonomi Zirvesi öncesi Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Suver, KobiEfor dergisine verdiği röportajda, zirvenin amaçları ve sosyal yaşantımıza yansımaları konusunda ilgi çekici açıklamalarda bulunmuştu. Marmara Gurubu Başkanı Dr. Akkan Suver’in açıklamalarından satırbaşları:

Türkiye’nin yaşadığı bu sıkıntılı ve zor günlerde, Marmara Grubu Vakfı’nın dünyada sahip bulunduğu yüksek itibarla gerçekleştirdiği 19. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin, Türkiye’nin bir barış ülkesi olduğunu, huzur ve sükun içinde yaşandığını dünyaya göstermesi açısından hayli önemli bir etkinlik olarak değerlendirilmektedir.

Türkiye, bugün bir dönemeçten geçiyor. Bu dönemeç, dünyanın sayılı ülkelerinde Türkiye kadar mevcut! Ankara’da, İstanbul’da yaşanan olaylar; Paris, Londra ve Brüksel’de yaşanan olaylardan farksızdır. Önemli olan bu farklılığın ortaya konmasıdır. Güvenli, istikrarlı bir ülke olan Türkiye’mizin sahip olduğu yüksek değerleri ortaya koyması açısından, bu yıl tertiplenecek uluslararası etkinliklere ben büyük önem vermekteyim.
Üç milyona yakın yabancıya kucak açmış bulunan Türkiye, büyük bir samimiyetle bu insanları bağrına basmışsa, Batı’nın ve insanlık aleminin bunu bilmesi gerekir.
Marmara Grubu Vakfı, bunu önemsemekte ve özenle ülkemizin sahip olduğu kriterleri gelen yüksek düzeydeki misafirlere aktarmak istemektedir. Bu Zirve’nin bu yıl için bir başka önemi de budur.”


“…Bölgemizde ve AB ülkelerinde yaşanan toplu mülteci trafiği, terör olayları, petrol fiyatlarının düşüşü, dövizdeki dalgalanmalar, Ortadoğu ve Ukrayna’da yaşanan çatışmalar, tehlikeli saflaşmalar, sınır ihlalleri ve siber saldırılar güvenlik konularını ön plana çıkarırken yaşanan bu karmaşıklık, belirsizlik ve kırılganlık ortamı ekonomik kalkınmayı da zora sokmaktadır.

Bütün bu gelişmeler bize gösteriyor ki önemli sosyo-ekonomik ve teknolojik dönüşümlerle karşı karşıyayız. Bu dönüşümler elimizdeki varsayımları değiştirirken gelecekten beklentilerimizi de değiştirmektedir.”


“…Buna göre 19. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin ekonomi gündeminde; “KOBİ’lerin durumu, geleceğin yatırım araçları, üretim ekonomisinden bilgi ekonomisine giriş, ekonomik büyüme mi, ekonomik kalkınma mı, küresel ekonomi, küresel bir işgücü üretebilir mi, insan kaynaklarında çeşitlilik, ülkelerin zenginleşme modelleri, inşaat sektörünün geleceği, yeni küresel istikrarsızlıkların ülkelere ödettiği ekonomik bedeli ne?, Çin piyasasındaki dalgalanmalar ve global ekonomiye etkileri, FED faizlerinin OPEC petrol fiyatlarına küresel ekonomik etkileri” başlıkları tartışmaya açılmıştır.
Enerji alanına gelince; Avrasya Ekonomi Zirveleri, uluslararası alanda enerji ve enerji düzenlemesi çalışmaları için en doğru adrestir.
Zira Avrasya Ekonomi Zirveleri sadece kıtaları değil, aynı zamanda kültürleri, dinleri ve bunun da ötesinde doğal kaynakları ve piyasaları birbirine bağlamaktadır.

İNSANLIK ALEMİNİN EN BÜYÜK GÖÇ TRAJEDİSİ”

“…İnsanlık alemi büyük bir göç trajedisiyle karşı karşıya bulunmaktadır. Yerlerinden edilmiş aileler bir umutla daha güvenli bir bölgeye gitme telaşı içindedirler.Savaş sebebiyle ülkelerini terk edenlerin yanısıra daha iyi yaşam koşulları için yer değiştirmelerinin sayısı da her geçen gün artmaktadır. Bütün bunları fırsat bilen insan tüccarları da bu göçü arttıran unsurlarıdır.

Bu küresel trajedide hiç kimse kendisini eleştiriden muaf tutmaya ve tek bir günah keçisi de ortaya atmaya çalışmamalıdır. Bu bağlamda, sivil ve siyasi her bir aktör sorumluluk almak durumundadır. İnsanlık, istemsiz göç gibi sıradışı bir tehdide maruz kalmıştır. Ayrıca bu yolla iş yapan ve paralar kazanan kişilerin sayısı da giderek artmaktadır. Buradan hareketle insanlık, nereye gitmekte olduğuna dair sorunun cevabını bulmakla yükümlüdür.

Gene radikal akımların amaçlarını terör faaliyetleri ile gerçekleştirmek istemeleri, günümüz dünyasında sıkça rastlanan bir hal almaya başladı.
Afganistan-SSCB savaşında ABD’nin İslamcı mücahitleri desteklemesiyle birlikte adını duyuran cihatçı gruplar, dünya çapında öne çıkmaya, ses getiren eylemler yapmaya başladılar. 11 Eylül 2001’de İkiz Kuleler’e yapılan saldırı ile ‘İslam’ı Kullanan’ terörizm gerçeği doğdu.

2001 yılında New York’taki İkiz Kuleler’e yönelik terör saldırısının ardından da terörist eylemlerin önlenmesi ve bastırılması çabalarının arttırılmasını temenni etmiş olan dönemin Diyanet İşleri Başkanı, 4. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde cihat kelimesinin ‘çalışmak’tan ibaret olduğunu açıklamıştır. Bu bela ile mücadelede uluslararası toplumun biraraya gelmesinin ve tüm dinler ve ülkelerin bu canavarı yenmeye karar vermelerinin elzem olduğunu dile getirmiştir.

7 Ocak 2015’te El Kaide’nin Paris’te Charlie Hebdo Dergisi’ni basıp 11 kişiyi katletmesinden sonra Türkiye’de IŞİD isimli terör örgütünün Suruç ve Ankara’da yaptığı katliamlarda toplam 150 kişinin ölümüyle sonuçlanan, yine 13 Kasım 2015’te Paris’te gerçekleştirilen 6 ayrı saldırıda 140 kişinin kaybı ve 400’ü aşkın yaralanma, dünya gündemini derinden sarsmıştı. 22 Mart 2016’da Brüksel’de yaşanan saldırılarda 34 kişinin ölmesi, 170 kişinin yaralanması terörün vahşetini bir kez daha gösterdi.

Daha geçen ay Ankara’da yaşanan katliamın izleri silinmeden terör bu defa İstanbul Sultanahmet Meydanı’nda kendini gösterdi. Daha sonra Ankara’da ve İstanbul’da da saldırılar gerçekleşti. İnsanların ölmesi, yaralanması bir yana, her saldırı sonunda finansçılar, etkilerinin de ağır olacağını ve volatiliteyi artıracağını dile getirdiler.
Beklenmeyen bu terörist hareketler insanlığın her an tehdit altında olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Sermaye ise güvensiz ve kaosun tırmandığı ortamları sevmediği gibi daha güvenli bir yer olmadığı sürece hareket etmeyi de sevmez.”

“…Marmara Grubu Vakfı’nın bu yıl on dokuzuncusunu tertipleyeceği Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde  geçen yıllarda yaşadığımız etkinliklerden farklı olarak ekonominin, enerjinin yanısıra bu yıl dünyanın içinde bulunduğu terör açmazı ele alınmıştır.

Terör benim ülkemde olduğu kadar Avrupa’da, Amerika Birleşik Devletleri’nde vardır, ama değer ölçüleriyle ele alındığında Türkiye, bugün diğer ülkelerden hiç de farklı değildir. Önemli olan bizim 19. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde yaşanabilir bir ülkede olduğumuzu uluslararası platformun önünde ortaya koyabilmemizdir. İşte  bu etkinliğimize bundan dolayı büyük önem veriyorum. Dolayısıyla bunu bir fırsat olarak değerlendiriyorum.”


“…Zirvemiz’de devlet adamları terörün paradigmasını din adamlarıyla, akademisyenlerle, düşünce adamlarıyla birlikte ele almışlar ve kendi değer ölçüleriyle bize çıkış yolları göstermişlerdir. Bunu önemsiyorum. Ayrıca yine bu Zirvemiz’de, dünya piyasalarını alt üst eden petrol fiyatlarının geleceğimize ait çizeceği yeni yol haritaları, konunun sahipleri tarafından gündeme getirilmiştir.
İnanıyorum ki 19. Avrasya Ekonomi Zirvesi yeni düşünce ufuklarının oluşmasına, yeni fırsatların doğmasına vesile teşkil edecektir.”

“…Marmara Gurubu Vakfı’nın 19 yıldır gerçekleştirdiği ekonomi zirveleri Avrasya çapında ses getiren etkinlikler olarak başarıyla sürdürülmektedir. Küresel sorunlar konusunda değişik ülkelerden politikacıları, iş, bilim ve din adamlarını bir araya getiren Avrasya Ekonomi Zirvesi etkinlerinin ülkemiz açısından da, insanlık açısından da yararlı katkıları olmaktadır. Bu gibi zirvelerin, bu zirvelerde konunun uzmanları tarafından ortaya konulan görüş ve düşüncelerin karar alma konumunda ve yetkisinde olan kişi ve kuruluşları etkilediği bir gerçektir.”