15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye’de bir dönüm noktası olmuştur. Aydınlanma ve bilinçlenme günüdür. Düşünmeyi durdurmuş beyinlerin Off’taki durumlarının on’a geçtiği tarihtir. 
Bilinçli bireyler yaratmanın önemi bir kez daha anlaşılmıştır. Aklını kiraya vermiş kitlelerin zararı tüm topluma olduğu kadar desteklediği, oy verdiği partiye de dokunmuştur. Sorgulamadan duyduğu herşeyi doğru kabul eden kitleler cehaletlerinin kurbanı oldular.
Şimdi düşünelim, 15 yıllık AKP iktidarı döneminde % 50lik kısım iktidarın her icraatına ortaktır. Sürekli alkışlayan, sorgulamayan, düşünmeyen, eleştirmeyen bu büyük grup iktidarı adeta karantinaya almıştır. Yönetenlerin hata yapmasına imkân tanıdılar.
%50lik cepheyi cepte keklik gören iktidar, muhalefetin ne söylediğini asla dikkate almamıştır.  Diğer yarı ise olup bitenlerin farkında uyuyan grubu uyandırmak istemişse de maalesef başarılı olamamışlardır. Aksine haklarında sahte deliller üretildi, hapse konuldular her türlü İnsafsızlığı reva gördüler. 
“Biz önemli değiliz ülke elden gidiyor acilen kuruluş kodlarımıza dönmek gerekir.” söylemlerini duyan olmadı. Aksine bu gerçeği dillendirenlere eski soğuk savaştan kalma alışkanlıklar ve komplo teorileri dediler.
Atatürk’ü unutturmaya çalıştılar, Türk kelimesi ırkçılık sayıldı. Laiklik, demokrasi hepsi buzdolabına girdi. “İki ayyaşın anayasasının miladı doldu” dendi.  Oysaki egemen güçlerin unuttukları bir şey vardı; bu milletin kalbinden, Atatürk sevgisi silinmiyordu. Onlar için en büyük tehlikede buydu.
Köprünün altında çok sular aktı, artık güçlerinin zirvesine ulaştıklarını zannettiler.  ABD güdümlü fetö gladyosu harekete geçti. Son bir altın vuruşla ülkeyi tümden ele geçirmek çocuk oyuncağıydı onlar için.
Ve 15 Temmuz dış destekli fetö’nün darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Millet askeri ve polisiyle canı pahasına ördüğü duvara tosladığı tarih oldu.
15 Temmuz
Demokrasinin zaferi olmuştur. Laikliğin öneminin anlaşıldığı tarihtir.
15 Temmuz
ATATÜRK ve felsefisinin önemi ve kuruluş kodlarımıza dönmemizin anlaşıldığı tarih olmuştur.
15 Temmuz
Din Simsarlarının deşifre olduğu, hoca muhterem denen zatların aslında birer maşa ve hain olduğunun tescilidir.
15 Temmuz
Din ile aldatanlarının foyasının ortaya çıktığı gün olmuştur. Her alnı yere değenin adam olmadığı afişe olmuştur.
15 Temmuz
Hizmet hareketinin kime hizmet ettiği netleşmiştir. İleri görüşten yoksun siyasetçilerimizin yol arkadaşlarını daha dikkatli seçmeleri gerektiğini anladıkları tarih olmuştur.
15 Temmuz
Ergenekon balyoz davaları asıl Türk ordusuna ve millete yapılmış bir ihanet olduğu ortaya çıkmıştır.
Vatansever kolluk güçleriyle birlikte yüce milletimizin tarih yazdığı zamandır.
15 Temmuz
Dışlanan, işkencelere tabi tutulan kalpleri Atatürk ve vatan sevgisiyle dolu bu ülkenin asli evlatlarına sığınma günü olmuştur.
15 Temmuz
Milletin aydınlanma günü olmuştur.  Bundan sonra her yıl 15 Temmuz’u aydınlanma günü olarak kutlarsak sanırım daha bir anlam kazanacaktır 15 Temmuz..